Prostat Kanseri Tedavisi

Prostat kanseri tanısı koyulduktan sonra tedavi seçenekleri hekim ve hasta arasında tartışılacaktır. Her tedavi seçeneğinin olası riskleri ve yan etkileri ve faydaları karşılaştırılarak karar verilmelidir.

  • Ameliyat: kanserin prostat bezinin dışına yayılmadığı durumlarda ameliyat en çok tercih edilen tedavi seçeneğidir. Prostat kanseri için ana ameliyat tipi radikal prostatektomidir. Bu operasyonda, tüm prostat bezi ve seminal veziküller de dahil olmak üzere çevresindeki bazı dokular çıkarılır. Radikal prostatektomi için açık ya da laparoskopik yöntem uygulanabilir.

  • Radyoretapi: Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili ışınlar veya parçacıklar kullanır. Prostat kanserinin evresine ve diğer faktörlere bağlı olarak radyasyon tedavisi kullanılabilir. Prostat kanseri için

Şekil 1: Prostat Kanseri Tedavi Yöntemleri

kullanılan ana radyasyon tedavisi türleri eksternal radyoterapi ve brakiterapidir.

    • Sadece prostat bezinde olan ve düşük dereceli prostat kanseri için ilk tedavi seçeneği olarak kullanılır. Erken evre prostat kanserli hastalarda, radyoterapi ve radikal prostatektomi tedavi başarı oranları birbirine çok yakındır.

    • Prostat bezinin dışında ve yakındaki dokularda büyüyen prostat kanserlerinin ilk tedavisinin bir parçası olarak hormon tedavisi ile birlikte kullanılır.

    • Prostat kanseri ameliyat ile tamamen çıkarılmamışsa veya ameliyat sonrasında prostat bölgesinde tekrar eder ise radyoterapi kullanılır.

    • Kanser ilerlemişse, kanseri mümkün olduğunca uzun süre kontrol altında tutmak ve semptomları önlemeye veya hafifletmeye yardımcı olmak için kullanılır.


  • Hormon Tedavileri: Hormon tedavisine androjen baskılayan tedavi de denir. Amaç, androjen olarak adlandırılan erkeklik hormonlarının, prostat kanseri hücrelerini alevlendirmesini durdurmaktır. Androjenler prostat kanseri hücrelerini büyümeye teşvik eder. Vücuttaki ana androjenler testosteron ve dihidrotestosterondur (DHT). Çoğu androjen testisler tarafından üretilir, ancak adrenal bezler (böbreklerinizin üzerinde yer alan bezler) ve prostat kanserinin kendisi de bir miktar androjen üretebilir. Androjen seviyelerini düşürmek veya prostat kanseri hücrelerine girmelerini durdurmak, prostat kanserinin bir süre daha yayılmasını önler veya daha yavaş büyümesine neden olur. Ancak hormon tedavisi tek başına prostat kanserini tedavi etmez.

Hormon tedavi türleri aşağıda belirtilmiştir.

    • Orşiektomi (cerrahi hadım): Testisler (erbezleri), testosteron gibi androjenlerin yani erkeklik hormonlarının en önemli kaynağıdır. Bu yöntemde testisler ameliyatla çıkarılmaktadır.

    • Beyinde testosteron üretiminin sinyalini durduran ilaçlar: Bu ilaçların bir kısmı santral sinir sistemindeki hipofiz adlı beze önce üretimi arttıracak uyarı yüklemesi yapar, daha sonra da azaltarak testislerde testosteron yapımını ortadan kaldırırlar. Dolayısıyla üstte belirtilen cerrahi olarak testislerin alınmasına gerek kalmadan, ilaçla testosteron yapımı engellenmiş olur. Bu ilaçlar aylık, 3 veya 6 aylık enjeksiyon şeklinde uygulanmaktadır. Löprolid asetat veya goserelin etken maddeli ajanlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Bir diğer yöntem ise, hipofiz bezininin fonksiyonunu yok ederek testosteron üretimini durdurmaktır. Bu yöntemde degareliks etken maddeli ilaç cilt altına uygulanmaktadır.

    • Böbrek üstü bezinde hormon üretiminin baskılanması: Ketokonazol ve abirateron asetat etken maddeli ilaçlar böbrek üstü bezlerinde erkeklik hormonu üretimini engeller. Ayrıca, kanserin ileri evrelerinde prostat kanseri hücreleri az da olsa erkeklik hormonu üretebilir. Bu ajanlar bu üretimi de baskılar. Abirateron her gün ağızdan aç karnına hap alınır. Steroid adı verilen hormonlar ile birlikte kullanılmalıdır. Steroid tedavisine başlarken ve keserken kademeli olarak doz inilir veya çıkılır. Aniden steroid tedavisi kesilmemelidir. Abirateronu kullanırken, kandan karaciğer fonksiyonlarınıza ve potasyum seviyenize yönelik laboratuvar takibi ve kan basıncı ölçümü yapılmalıdır.

    • Prostat tümör hücresine erkeklik hormonlarının bağlanmasını engelleyen ilaçlar: Önce bikalutamid gibi antiandrojen grubu ajanlar ilk kullanıma sunulmuştur. Daha sonrasında bikalutamide göre daha kuvvetli blokaj yapan ve tümörde büyüme/çoğalma sinyal iletiminin tüm aşamalarını bloke eden enzalutamid, apalutamid, darolutamid gibi yeni kuşak ilaçlar kullanıma girmiştir. Enzalutamid, her gün ağızdan aç veya tok olarak kullanılmaktadır. Abiraterondan farklı olarak, steroid ile birlikte kullanım zorunluluğu yoktur. Düzenli kan takibi, kan basıncı ölçümü takibi gerektirmemektedir.


  • Kemoterapi: Kemoterapide, damara enjekte edilen veya ağız yoluyla verilen anti-kanser ilaçlar kullanır. Bu ilaçlar, vücudun çoğu yerinde kanser hücrelerine ulaşmak için kan dolaşımından geçer.

Kemoterapi, prostat kanseri prostat bezinin dışına yayılmışsa ve hormon tedavisi cevap vermiyor ise kullanılır. Ayrıca son araştırmalar, hormon tedavisi ile birlikte kemoterapinin kullanılmasının yararlı olabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, kemoterapi erken prostat kanseri için standart bir tedavi seçeneği değildir. Kabazitaksel , DosetakseL, Sisplatin - Etoposid gibi ilaçlar prostat kanserinde kemoterapi ilaçları olarak kullanılmaktadır.

  • İmmünoterapi: İmmünoterapi, Bağışıklık sistemini kanser hücrelerini daha etkili bir şekilde tanıması ve yok etmesi için uyaran ilaçların kullanıldığı tedavi türüdür. Prostat kanseri tedavisinde kullanılan immünoretapi türleri aşağıda belirtilmiştir.
    • İmmün kontrol noktası inhibitörleri:  Bağışıklık sisteminin vücudun normal hücrelerine saldırılmasını önleme yeteneği vardır. Bunu yapabilmek için bağışıklık hücrelerinde hareketi başlatan, açılması veya kapatılması gereken anahtarlar gibi hareket eden “kontrol noktası” proteinlerini kullanır. Kanser hücreleri bazen bağışıklık sisteminin kendisine saldırmasını önlemek için bu kontrol noktalarını kullanır.


Bu ilaçlar, kemoterapiden sonra kanseri tekrar büyümeye başlayan veya kanseri ameliyatla çıkarılamayan, tedaviden sonra tekrarlayan veya vücudun diğer bölgelerine yayılan (metastaz yapmış) hastaların tedavilerinde kullanılabilir.

    • PD-1 inhibitörü: Pembrolizumab, kanser hücrelerinin vücuttaki normal hücrelere saldırmasını önlemeye yardımcı olan ve T hücreleri adı verilen bağışıklık sistemi hücreleri üzerinde bir kontrol noktası proteini olan PD-1'i hedefleyen bir ilaçtır. Bu ilaç, PD-1'i bloke ederek, prostat kanser hücrelerine karşı bağışıklık tepkisini artırır. Prostat kanseri olan bazı erkeklerde umut verici sonuçlar alınmıştıri ve araştırılmaya devam etmektedir. i:


  • Hedefe yönelik tedavi: Genetik olarak hastalık tekrarlama riski kanıtlanmış BRCA 1- 2 adı verilen DNA tamir proteini hasarı olan hastalarda, genetik onarım sisteminden kaçan genetik materyaller PARP adı verilen DNA tamir yolağı sağlam ise yaşamına devam eder. Eğer PARP yolağına dışarıdan verilen PARP yolak durdurucuları olan veliparip, olaparip, niraparip ile müdahale edilirse, hasarlı genetik materyal ölüm yoluna gider ve hasar ortadan kalkar.

  • Kemiğe yayılmış prostat kanseri tedavisi: Prostat kanseri, prostattan dışarı yayılmış ise genellikle ilk olarak kemiklere geçer. Kemik metastazı ağrılı olabilir ve kırıklar (kopmalar), omurilik sıkışması veya tehlikeli hatta hayatı tehdit edebilecek düzeyde kanda yüksek kalsiyum seviyeleri gibi başka sorunlara neden olabilir. Kanser prostatın dışına yayılmış ise kanserin kemiklere yayılmasını önlemek veya yavaşlatmak tedavinin ana hedefidir. Bisfosfonatlar, osteoklast adı verilen kemik hücrelerinin  aktivitesini yavaşlatan ilaçlardır. Prostat kanseri kemiklere yayıldığında osteoklastlar sıklıkla aşırı aktif hale gelir ve bu da sorunlara neden olabilir.  

Bisfosfanatların prostat kanserindeki kullanım amaçları aşağıda belirtilmiştir.

    • Kemiklere yayılan kanserin neden olduğu ağrıyı ve yüksek kalsiyum seviyelerini hafifletmeye yardımcı olmak

    • Kemiklere yayılan kanserin büyümesini yavaşlatmaya yardımcı olmak ve kırıkları geciktirmek veya önlemek

    • Hormon tedavisi gören hastalarda kemikleri güçlendirmeye yardımcı olmak için


Zoledronik asit ve Denosumab en çok kullanılan bisfosfanatlardır.

  • Radyoaktif maddeler: yayılmış evredeki özellikle kemik ve lenf bezi ağırlıklı tutulumu olan hastalarda bir kısmı onaylanmış bir kısmı deneysel olarak kullanılmaktadır.  Rad. 223 tedavisi, Lutesyum tedavisi, Aktinyum 225 tedavisi gibi çeşitleri bulunmaktadır.