ONKOLOJİ VE RADYOTERAPİ TERİMLER SÖZLÜĞÜ
a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z
(k) tek değerli 
hypoxic radiosensitizershipoksik ortamda etki ederek radyasyona duyarlılığı artıran ilaçlar,
hypoxic tumor cells(onk, rt) hipoksik tümör hücreleri
mouth floor(anat) ağız tabanı,
optic nerve tumors(onk) optik (görme) siniri tümörleri,
vascular plugdamarsal subendoteliyal hiperplazi
-iatryruh hastalıkları tedavisi
-plexybirden gelişen ağır bir durumu, bir krizi belirten bir sonek; bkz apoplexy
17-hydroxycorticosteroids17-hidroksikortikosteroidler
2-naphthylamine(onk) mesane kanserlerinde etyolojik ajan
5- hydroxyindol acetic acid, 5-HIAA5-hidroksi-indol asetik asid, 5-HIAA
5-fluorouracil(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
5-FUbkz 5-fluorouracil
6-mercaptopurine(f, onk) 6-merkaptopürin; bir kemoterapötik ajan (antimetabolit sitostatiği)
abdomen(anat) karın, batın
abdominalkarın ağrısı
abdominal histerektomi(c) karından girişimle yapılan rahimin çıkarılması,
abdominal irradiation(rt) tüm batın ışınlaması,
abdominal karsinomatosis(onk) yaygın batın içi kanseri veya kanserin karın içinde çok yaygınlaşması
abdominopelvik radyasyon(rt) batın ve pelvis ışınlaması
abdominoperineal reseksiyon(c) rektum kanserlerinde uygulanan bir operasyon çeşidi
abdusens siniri (CN VI)(anat) abdusens siniri; VI. Kafa çifti siniri
aberantsapmış, hatalı, aberran, anormal
ablasyonayırma, bir kesimin çıkarılması, ablasyon; bedenden (ur, uzuv) alma
abnormalnormal dışı, anormal
absorbed dose(r, rt) radyasyonun emilen dozu
absorptionemilim, absorpsiyon
ABVD, for Hodgkin disease(onk) Hodgkin hastalığında kullanılan bir kemoterapi rejimi
acalasiaAkalazya
acanthoma(pat) ciltte bulunan hastalık
acantosis nigrikansbazı habis tümörlerde ciltte görülen pigmente lezyonlar
acetabular fractureasetabulum kırığı
acetabulum(anat) asetabulum,
acetaminophen(f) bir analjezik ilaç
acetylsalicylic acid(f) asetil salisilik asid; aspirin
acitesKarın içinde biriken fazladan olan sıvı
aclorhidriAklorhidri
actinomycin D(onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
ad-ters yönde; bkz advers etki
ad-dış, dıştan gelen, bkz adventisia
additif etkiilave etki
adenitislenf bezi iltihabı
adenoadeno; salgı bezi
adenofibroma(onk, pat) adenofibrom
adenoid(onk, pat) adenoid-bazal hücreli karsinom,
adenoid cystic carcinoma(onk, pat) adenoid kistik karsinom
adenokarsinoma(onk, pat) adenokarsinom
adenoma(pat) adenom, bez dokusunun selim bir tümörü,
adenoma of pituitaryhipofiz bezinin adenomu
adenomatous polyposis coli(onk, pat) adenomatöz polipozis koli
adenomyoma(onk, pat) adenomiyom
adenopathyAdenopati
adenosarcoma(onk, pat) adenosarkom
adenoskuamöz karsinoma/(onk, pat) adenoskuamöz karsinom/kanser
adjuvant(onk) cerrahi sonrası mikrometastazları yok etmeye yönelik yardımcı tedavi,
adrenal(f, onk) adriamisin; bir kemotörapötik ajan (ilaç)
adultErişkin
adult respiratory distress syndrome, ARDSerişkinde sıkıntılı solunum sendromu
adult T-cell leukemia/lymphoma(onk) adult T-hücreli Lösemi/Lenfoma
aflatoxinAflatoksin
AFP(k) agonist; benzer etkili
akutakut, birden başlıyan, kısa süreli, ,
akut tümör lizis sendromu(onk) radyoterapi veya kemoterapi sonrası tümörün hızla küçülmesi veya kaybolmasına bağlı gelişen ve yatış gerektiren bir sendrom
alimentationBeslenme
alkaline phosphatasealkalen fosfataz
alkalosisalkaloz; kan pH nın artması
alkeranbkz melphalan
alkylating agents(f, onk) alkile edici ajanlar (kemoterapötik ilaçlar)
ALL, akut lenfoblastik lösemi(onk) akut lenfoblastik lösemi
allel(g) alel, belirli bir lokustaki DNA dizisinde varyant
amenoreadetin anormal zamanda kesilmesi
American Joint Committee on Cancer (AJCC) Staging System(onk) Amerika Kanser Komitesi Evreleme Sistemi
American Society of Clinical Oncology (ASCO)Amerika Klinik Onkoloji Derneği
AMIakut miyokard infarktüsü, AMİ
amifostine, WR-2127(f, rt) amifostin; radyasyon hasarından koruyan bir ilaç
aminoglutethimide(f, onk) meme kanseri tedavisinde kullanılan steroid hormon sentezini engelleyen bir ilaç
AML, acute myelogenous leukemia(onk) akut miyeloid lösemi
anabolizmayapıcı metabolizma
anal(f) ağrı giderici ilaç
anaplastik astrositoma(onk, pat) kötü differansiye astrositom
anaplastik karsinoma(onk, pat) kötü differansiye karsinom
anemi/anemianemi; kansızlık
anemikKansız
angiogenezisdamar oluşumu
angioimmunoblastic T-cell lymphoma(onk, pat) anjiyoimmünoblastik T-hücreli lenfoma
angioma(pat) damardan kaynaklanan bir tümör
angiomatosisAnjiyomatozis
angiomyolipoma of kidney/liver(pat, onk) böbrek/karaciğer anjiyomiyolipom
angiosarcoma(pat, onk) anjiyosarkom
anoksiakanda oksijen azlığı
antagonistzıt, aksi yönde
anteriorönek; -ye karşı, -yi önleyici
antiaggregan(f) antiagregan, kümeleşmeyi önleyici
antiandrogensAntiandrojenler
antihistamines(f) Alerji ve kaşıntıyı önleyen ilaçların tümüne verilen isim
antihypertensives(f) antihipertansif ilaçlar
antipiretik(f) ateş düşürücü ilaç
aplastik anemiaplastik anemi
aplaziaplazi, dokunun tam olmayan veya kusurlu bir şekilde oluşması hali
apneaapne; solunumun geçici olarak durması hali
apo-önek; -den ayrılmış, -den türemiş, -siz
apoptosis(c) apandisit ameliyatı
apudoma(s)(onk, pat) apudoma; nöroendokrin tümör (ler)
asbestosasbest hastalığı
asitkarında sıvı toplanması
atelektaziakciğerin bir lobunun havalanmaması veya sönmesi
atrioventriküler, AVAtriyoventriküler
atrium(anat) kalbin kulakçık diye adlandırılan bir bölümü
atrofiKörelme
Bacillus Calmette-Guerin, BCGtüberküloz aşısı
BACOP regime, for non-Hodgkin lymphoma(f, onk) Hodgkin-dışı lenfomalarda kullanılan kemoterapi rejimi
Bazal hücreli adenoma(onk, pat) bazal hücreli adenom
Bazal hücreli karsinoma(onk, pat) bazal hücreli karsinom
BCG immunotherapyBCG aşısı ile yapılan immünoterapi
BCNU(f, onk) bkz carmustine
Becquerelradyoaktivite birimini tanımlayan bilim adamı
Becquerel unit, Bq(nt, rt) radyoaktivite birimi
beningiki taraflı
bronşialAkciğerin soluk borucuklarına ait,
busulphan(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
bypassKöprü
CA 125(onk) Yumurtalık kanseleri için bir tümör belirleyicisi
CA 15-3(onk) meme kanseri için bir tümör belirleyicisi
CA 19-9(onk) pankreas kanseri için bir tümör belirleyicisi
carcinogenkansere neden olan etken veya maddelerin tümüne verilen isim
carcinogenesiskanser gelişimi
carmustine, BCNU(f, onk) özellikle beyin metastazlarında kullanılan bir kemoterapötik ajan (ilaç)
carotisSonda
CCNU(f, onk) lomustine
CEAkarsinoembryonik antigen
CHART, continuous hyperfractionated accelerated radiation therapy(rt) fraksiyon sayısı artırılmış ve tedavi süresi kısaltılmış (hızlandırılmış) radyoterapi rejimi
chemoprotective agentskemoprotektif ajanlar
chemoradiotherapy(onk, rt) kemoterapi ve radyoterapinin beraber uygulanması
CHOP chemotherapy(f, onk) lenfomalarda uygulanan kombine kemoterapi rejimi
chorda, çoğul chordaekorda; tel, kiriş
chordoma(onk, pat) kordoma
choriocarcinoma(onk, pat) koryokarsinom
chorioepithelioma of uterus(onk, pat) uterusun koriyoepiteliyoması
choroid(anat) gözün damar tabakası,
choroid melanoma(onk, pat) koroid melanoma
choroid plexus carcinomas/tumors(onk, pat) koroid pleksus karsinomları/tümörleri
choroidal metastasis(onk) koroid metastazları,
choroidal neovascularizationkoroid tabakasında yeni damarlanma
chromo-: -Önek; renkle ilgili
chromophobekromofob; zor boyanabilen (hücre veya doku) , ön hipofizin boya almayan hücreleri,
chromophobe adenoma(onk, pat) kromofob adenoma
chromosomal aberrations/abnormalities(g) kromozom bozuklukları
chromosome(g) kromozom,
chromosome abnormalities(g) kromozom anomalileri,
chromosome deletions(g) kromozom kopuklukları,
chromosome Phiadelphia(g, onk) Phiadelphia kromozomu (Kronik Myelositer lösemi e önemli olan bir kromozom)
chromosome translocations(g) kromozom translokasyonları
chronicsüregen, kronik, müzmin,
chronic lymphocytic leukemia, CLL(onk) kronik lenfositik lösemi,
chronic myeloid leukemia, CML(onk) kronik miyeloid lösemi,
chronic obstructive lung disease, COLDkronik venöz yetersizlik
chrono-:önek; zaman, krono
chyle, chylus:barsakta emilmeye hazır yağsı madde, kilus (şilus)
circulationDolaşım
circulatorydolaşımla ilgili, sirkülatuar
circulusçember, daire
circumcisionSünnet
circusdolaşan, sirkumfleks
cirhosisSiroz
cisplatin(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
cistern(anat) vücutta herhangi bir sıvının toplandığı kese
classificationSınıflama
clear cell adenocarcinoma(onk, pat) berrak hücreli adenokanser
clear cell carcinoma(onk, pat) berrak hücreli kanser
clear cell chondrosarkoma(onk, pat) berrak hücreli kondrosarkom
clear cell sarcoma(onk, pat) berrak hücreli sarkom
clear cell tumor(onk, pat) berrak hücreli tümör
clinicalklinik muayene
clinical study(rt) radyoterapide ışınlanan hedef volüm,
clinical trialklinik deneme
clips, surgicalcerrahi operasyon sırasında tümör sınırlarını veya rest tümör varlığını belirtmek için doku içine konulan madde
clitoris(anat) klitoris
clivus(anat) klivus
clivus chordoma(onk, pat) klivusdan kaynaklanan kordoma
clockwise rotation(rt) saat ibresi yönünde dönüş
clonogenic cellklojenik hücre
closure(bir açıklığı veya bir defekti) kapatma, kapanma
CMF chemotherapy(f, onk) meme kanseri tedavisinde kullanılan kemoterapi rejimi
CNS, central nervous systemmerkezi sinir sistemi lenfomaları
co-bkz com-,
co-existancebir arada yaşama, bulunma
co-operationişbirliği, kooperasyon
co-ordinated:eşgüdümlü, koordone
co-ordinationeşgüdüm, koordinasyon
coagulationpıhtılaşma
coagulopathypıhtılaşma bozuklukları
coagulumpıhtı
colectomy(c) kolektomi, kolonu çıkarma ameliyatı
colickolik, nöbet tarzında gelen ağrı
colitiskolit, kalın bağırsak iltihabı
collagenkollajen,
collagen vascular diseasekollajen damar hastalıkları
collapsçökme, yıkılma
collateralkollateral dolaşım
collimator(rt, nt) kolimatör; nükleer kameralarda radyoaktif ışınları toplayan, radyoterapi tedavi ünitelerinde ışın alanını belirleyen aygıt
colloid(onk, pat) kolloid karsinom
colon(anat) kolon,
colon cancerkolon kanseri
colon polypskolon polipleri
colonoscopykolonoskopi
colorectal cancer/carcinomakolorektal tıkanma
colostomy(c) kolostomi; kolonun karın duvarına açılması
colposcopykolposkopi
com-önek; -ile, birlikte-
Comakoma
combination chemotherapy(f, onk) kombine kemoterapi
comedocarcinoma of breast(onk, pat) memenin komedo karsinomu
commissure, commissura(anat) komissür
commissurotomy(c) komissürotomi
common bile duct(anat) ana safra yolu
concentrationkonsantrasyon
conceptiongebe kalma, ana rahmine düşme, kavram
conchae, nasal(anat) burun boşluğundaki konka
concomitant(rt, onk) eşlik eden, bir arada bulunan, aynı zamanda bulunan
concurrentlyaynı zamanda
condensationyoğunlaşma
condyle(anat) kondil
condyloma acuminatum(pat) genital bölgede oluşan bir lezyon
condyloma of anus/vagina/vulva(pat) anüs/vajen/vulva kondilomu
confluent(rt, onk) bitişik mukozit
conformal radiation therapy(rt) yalnız tümör ve yayıldığı alanı içeren daha lokalize radyoterapi tekniği
confusiondoğuştan anomali veya konjenital anomali
congenital defectsdoğuştan mevcut sakatlık
congestionkonjesyon, sıvı tutulumunun artması
conventional radiation therapy(rt) konvansiyonel klasik radyoterapi
convertingdönüştürücü, çevirici, konverting
convulsionkonvülsiyon; ihtiyaç; çizgili kasların istem dışı şiddetli, bir tek veya bir dizi kasılışı
Cooper ligament(anat) Cooper ligamenti
COPD, chronic obstructive pulmonary diseasekronik obstrüktif akciğer hastalığı, KOAH
copper(k) bakır
copper(k) bakır
cor-bkz com-;
cord(anat) omurilik
cordectomy(c) ses telinin operasyonla çıkarılması
cordotomy(c) kordotomi; omuriliğin operasyonla kesilmesi
cornea(anat) kornea,
corneal damagekornea hasarı
cornerstoneköşetaşı, bir sürecin önemli bir aşama noktası
coronarycismani, bedeni
corpus(anat) esas
corpuscle(anat) zerre, damla, kan küreciği
correcteddüzeltilmiş
correlationilişki, korrelasyon
correlationkarşılıklı ilişki
corticosteroidskortikosteroidler
corticosteronekortikosteron
cortisolkortizol
coughöksürük
coumarin therapy(f) kumarin tedavisi
counter-bkz contra-
counterclockwise rotation(rt) saat ibresinin aksi yönünde dönüş
countershockkontrşok
coupledikisi-bir-arada, -ye eşleşmiş
coxa(anat) kalça kemiği
CPK, creatine phosphokinasekreatin fosfokinaz, CPK
crampadale kasılması, kramp
cranial(rt) beyin ışınlaması,
cranial nerves(anat) kranyal sinirler
craniopharyngioma(onk, pat) kraniyofarinjiyoma
craniospinal irradiation(rt) beyin-omurilik ışınlaması
craniotomy(c) kraniyotomi
cranium(anat) kafatası
creatinekreatinin klirensi
crescendokreşendo, şiddeti (amplitüdü) gittikce artan
cribriformkalbur gibi, delikli,
cribriform plate(anat) etmoid kemiğinin kalbur şeklindeki delikli bölümü
cricoarytenoid muscles(anat) larinkste bulunan bir kas
cricoid(anat) krikoid, gırtlak kıkırdağı,
cricoid cartilage(anat) krikoid kıkırdağı
cricopharyngeal muscle(anat) krikofarinjiyal kas
cricothyroid muscle(anat) larinks e krikotiroid kası
criseskriz
critical conditionkriz hali
Crohn diseaseCrohn hastalığı
crossçapraz direnç
cross-sectionalkesitsel
cryo-önek; soğuk
cryoenucleation, for uveal melanomas(c) uvea melanomalarında tümörü dondurarak öldüren bir tedavi
cryohypophysectomy(c) kriyohipofizektomi
cryosurgery(c) dondurularak yapılan operasyon
cryotherapydondurularak yapılan tedavi
CTbkz computed tomography
cultureKültür
cumulative(rt) birikmiş radyasyon etkisi
curabletedavisi mümkün ve şifa bulur hasta veya hastalık
curettageKürtaj
Curie(Ci)(nt, rt) eski radyoaktivite birimi
cursorImleç
curvaturekavislenme, eğilme
Cushing diseaseCushing hastalığı
Cushing syndromeCushing sendromu
cut-off pointkesiş noktası, sona erme noktası
cutaneousDeriye ait,
cutaneous infections(onk, pat) cildin B-hücreli lenfoması
cutaneous T-cell lymphoma(onk, pat) cildin T-hücreli lenfoması
cutaneus disorderscilt hastalıkları
cutiscildin ikinci tabakası
cyanoönek; koyu mavi
cyanosisSiklus
cyclophosphamide(f, onk) siklofosfamid; bir kemoterapötik ajan (ilaç)
cyclotron(rt) siklotron
cystKist
cystadenocarcinoma(onk, pat) kistadenokarsinom
cystadenofibroma of ovary(onk, pat) overin kistadenofibromu
cystadenoma(onk, pat) kistadenom,
cystadenoma lymphomatosum(onk, pat) kistadenoma lenfomatozum
Cystectomy(c) mesane kanserlerinin cerrahi tedavisinde uygulanan radikal sistektomi operasyonu
cystic(pat) kistik higroma
cystineSistin
cystitis, radiation induced(rt) radyasyon sonucu gelişen sistit
cystoadenocarcinoma, of pancreas(onk, pat) pankreasın sistoadenokarsinomu
cystosarcoma phyllodes of breast(onk, pat) bir meme tümörü
cystoscopic examinationmesanenin endoskopla tetkiki
cystoscopysistoskopi
cystostomy(c) sistostomi; mesanenin deriye ağızlaştırılması
cystourethrectomy(c) sistoüretrektomi; mesane ve üreterin cerrahi yolla çıkarılması
cytarabinebkz cytosine arabinoside
cyto-önek; hücreye ait
cytokinesitokin; endotel hasarından sonra salınan ve düz kas hücrelerini çoğaltan madde
cytologic examinationsitolojik muayene
cytologysitoloji
cytomegalovirus infectionsitomegalovirüs infeksiyonu
cytoreductive surgery(c) tümör yükünü azaltmaya yönelik cerrahi operasyon
cytosine arabinoside(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
cytotoxic agents/drugs(f, onk) sitotoksik (hücre için zehirli) ajanlar/ilaçlar
cytoxanbkz cyclophosphamide
dacarbazine/decarbazine, DTIC(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
dactinomycin(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
dataistatistik analizi
daunomycinbkz daunorubicin
daunorubicin(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
DC, direct current(fiz) direkt akım, doğru akım
de novobaştan, yeniden
de-önek; aşağı, uzaklaşan
deactivateçalışamaz duruma getirmek
deadölü, ölmüş, cansız, renksiz
deadlyöldürücü, zehirli
deafsağır
deathölüm, ölme, vefat,
death rateölüm oranı
debulkingbkz cytoreductive therapy
deca-çürümek, bozulma,
decapeptidedekreşendo; şiddeti (amplitüdü) gittikce azalan
decay constant, of nuclei(fiz, nt, rt) bir radyoaktif maddenin bozulma aranı
decubitusdekübitus, sırtüstü yatar durum
deep venous thrombosisderin ven trombozu
defecteksiklik, defekt; tam ve mükemmel olmak için gerekli veya arzu edilir birşeylerin eksik olması hali
defectivekusurlu, sakat, eksik, noksan
defibrillationDefibrilasyon
deficiencyEksiklik
deficienteksik, noksan, yetersiz
degenerationdejenerasyon, bozulma
dehydration:dehidratasyon, kuruma, vücudun su kaybetmesi hali
dehydrogenase:gecikmiş hipersensitivite reaksiyonu
deliriumdeliryum; hezeyan, sayıklama
delivery, vaginalbunama,
dementia praecox(rt) radyasyonun neden olduğu (beyin bölgesine radyoterapi uygulanması) bunama
demyelinationmiyelin kaybı
density(fiz) yoğunlık, dansite
dental(rt) radyoterapinin neden olduğu diş değişiklikleri,
dental examinationdiş lezyonları,
dental nerve(anat) diş siniri,
dental prosthesesdiş cerrahisi
dentistdiş tabibi, diş hekimi
denturetakma diş, damak, protez
Denver shunt, peritoneovenous shuntingperiton ile ven arasına konullan şant
deoxyribonucleic acid, DNAdeoksiribonükleik asid, DNA
depigmentationdepigmentasyon
depo-provera(f) medroxyprogesterone acetate
depolarizationdepolarizasyon; kutupsuzlaşma
depressionDepresyon
derivationDerivasyon
derm-önek; deri, cilt
derma(anat) derma, cildin ikinci tabakası
dermalderiye ait
dermatitisderi iltihabı
dermatofibroma(onk, pat) dermatofibrom
dermatofibrosarcoma(onk, pat) dermatofibrosarkom
dermatologic disorderscilt hastalıkları
dermatologistdermatolog, cilt hastalıkları uzmanı
dermatologycildiye, dermatoloji
dermatomyositis(pat) dermatomiyozit
dermis(anat) deri
dermoid cyst(pat) dermoid kist
descending(anat) inen aort
desmoid tumor(onk, pat) desmoid tümör
desmoplastic small round cell tumor, in children(onk, pat) çoçukların küçük yuvarlak hücreli desmoplastik tümörü
desquamationdeskuamasyon; pul pul dökülme
detectordedektör
determinantbelirleyici
developmentgelişme, gelişim
deviationsapma, deviyasyon
devicealet
dexamethasone(f) dexametazon
dextrocardiasağda kalp, dekstrokardi
di-bkz bi-
diabetes insipidus in lung cancer(onk) bazı akciğer karsinomlarında, tümörün ADH salgılamasına bağlı vücutta su birikmesi ve metabolizma bozukluğu hali
diabetes/diabetes mellitusşekerli diyabet, diyabetes mellitus
diabeticdiyabetli, diyabetik
diagnosis(anat) diyafiz; kemik gövdesi
diarrheaisal, diyare
diathermydiyatermi; elektrik akımıyla vücut dokularına hararet verme usulü
dietdiyet
diethylstilbestrol, DES(f) dietilstilbestrol
differential diagnosisayırıcı tanı
differentiated carcinoma(onk, pat) differansiye karsinom
diffuse(onk, pat) midenin diffüz karsinomu,
diffuse histiocytic lymphoma(onk, pat) diffüz histiositik lenfoma,
diffuse large cell lymphoma(onk, pat) diffüz büyük hücreli lenfoma,
diffuse undifferentiated lymphoma(onk, pat) diffüz indifferensiye lenfoma
digastric(anat) iki karınlı
digestivesindirim sistemi
digital examparmakla yapılan muayene
dilatation and curettage, in cervical carcinomagenişleme
dilatation, for esophageal cancerözofagus kanserinde daralmış bölgenin sonda ile genişletilmesi
dilutionsulanma, su katma
diode(fiz) diod
diphtheriadifteri toksini
diploid(g) çift, iki katlı
diplopiagözün tek cisimleri çift görmesi
dipoledipol, önek; iki, çift
dipsomania(fiz) direkt akım, doğru akım
direct extension of tumortümörün direkt yayılımı
dis-önek; tersine çevrilme, normal durumundan başkalaşma, ayrılma, -sizleşme durumu
discharge from nipple/vaginalmemebaşı/vajinal akıntı
diseasehastalık
disinfection:kimyasal maddeler kullanılarak patojen ajanların tahrip edilmesi, dezenfeksiyon
dislocationdislokasyon; çıkık
disorderbozukluk, arıza
disproportionoransızlık; iki şey arasında beklenen oranın kaybolmuş olması hali
dissection(c) dokuları kesip ayırma işlemi, disseksiyon
disseminated intravascular coagulation, DICyaygın damariçi pıhtılaşması
disseminationyayılma, saçılma
dissociation(ekg) atriyoventriküler dissosiyasyon
dissoluble(k) erir, eritlebilir
distant metastases(onk) uzak metastazlar
distensibilitybkz compliance
distentionşişme, gerilme, germe
distortionbükülme
distributionayrışım, dağılım
diuresisidrarın fazlalaşması
diuretic(f) diüretik (ilaç)
diverticuladivertikül
diverticulitisdivertikülit; divertikül iltihabı
diverticulosismültipl divertikül
divisiondal, demet
DNA analysisDNA virüsleri
DNA, deoxyribonucleic aciddeoksiribonükleik asid,
dominanthakim özellik
dorsal(anat) sırta ait
dose(rt) radyoterapide doku içindeki doz dağılımı,
dose fractionation(rt) ışın dozunun bölümlere (fraksiyon) ayrılması,
dose-response curves(rt) doz-cevap eğrileri,
dose-response relation(rt) doz-cevap veya doz-yanıt ilişkisi,
dose-time-fractionation relationships(rt) doz-zaman-fraksiyon ilişkisi,
dose-tumor size relationship(rt) doz-tümör boyutu ilişkisi
dosimetry(rt) dozametre
doubling time(onk) bir tümörün iki katına çıkması için geçen süre
Down syndromeDown sendromu
doxorubicin (adriamycin)(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
dressing(tıb) pansuman
drugilaç, ecza,
drug addiction(f) ilaç etkileşimi,
drug iilaç etkileşimi
drug resistance(f) ilaç rezistansı,
drug therapyilaç tedavisi
dry eye, with radiotherapy(rt) radyoterapi sonrası gelişen gözde kuruluk
DTICbkz decarbazine
dualikili, çifte, çift
duct(anat) kanal, bezlerin salgısını akıtan kanal
ductal carcinoma of breast(onk, pat) memenin duktal karsinomu
ductus arteriosusduktus arteriyozus
ductus thoracicus(anat) duktus torasikus
duedenal cancerduedenal kanser
Duke classification, colorectal cancer(onk) kalın bağırsak ve rektum kanserlerinde Duke klasifikasyonu
duodenoscopyduedenoskopi; duedenumun endoskopla tetkiki
duodenum(anat) duodenum; onikiparmak bağırsağı
dura mater(anat) sanral sinir sistemini örten dışzar
durationsüre
dysgenetic syndromes of central nervous systemsantral sinir sisteminin genetik bozukluklara bağlı sendromları
dysgerminoma(onk, pat) disgerminom
dyskineticnormal hareket biçimi ileri derecede bozulmuş, diskinetik
dysmenorrhoeaağrılı ve zor menstürasyon
dyspareuniacinsel münasebet sırasında ağrı duyulması
dyspepsiahazımsızlık
dysphagiadisfaji; yutma zorluğu
dysplasia(pat) displazi
dysplastic nevus syndrome(onk) displastik nevüs sendromu
dyspnea, dyspnoeanefes darlığı, dispne
dystrophygelişememe
dysuriadizüri, idrar zorluğu
ear(anat) kulak,
ear painkulak tümörleri
earachekulak ağrısı
eardrum(anat) kulak zarı
early demyelination syndromeerken demiyelinasyon sendromu
EBV, Epstein-Barr virusEpstein-Barr virüsü
eccentricmerkezdışı, eksantrik
ecchymoseekimoz
echocardiographyekokardiyografi
eclampsiaeklampsi, gebelik toksemisi; gebeliğin ikinci yarısında gelişebilen ve hipertansiyon, ödem, proteinüri , konvülsiyonlar ve koma ile karekterize klinik tablo
ecto-önek; dış
ectoderm(anat) ektoderm, dış deri
ectopicektopik anti-diüretik hormon sendromu
ectoplasmektoplazma, dışplazma
ectropionalt göz kapağının içe dönmesi
eczemaegzema
edemaödem
educationhasta eğitimi
effectiveetkili, effektif
efferent(anat) dışarı götüren
efficacyetkinlik
efficientverimli
effusionefüzyon, epanşman
ejaculationejekülasyon
ejectionejeksiyon, ventrikül sistolü ile birlikte kanın büyük damarlara atılması
ejection fraction, EFejeksiyon fraksiyonu
elasticityelastisite
elastofibroma(pat) elastofibrom
elbow(anat) dirsek,
elbow joint(anat) dirsek eklemi
elective lymph node dissection(c) elektif lenf nodu disseksiyonu
electrocardiogramelektrokardiyogram
electrocardiographyelektrokardiyografi, EKG
electrocoagulationelektrokoagülasyon
electrodelektrod
electroencephalography(r) elektroensefalografi, EEG
electrolyte(s)(k) elektrolit bozuklukları
electromagnetic fieldelektromanyetik alan
electromagnetic radiationelektromanyetik radyasyon
electron(fiz) elektron,
electron beam therapy(rt) elektron tedavisi,
electron microscopyelektron mikroskop
electropharmacology(f) elektrofarmakoloji
electrophysiologyelektrofizyoloji
electroshockelektrik şoku
elementelement
embolismemboli
embolizationembolizasyon
embolizing agentsemboli yapan ajanlar
embryoembriyon
embryologyembriyoloji
embryonal carcinoma(onk, pat) embriyonal karsinom
embryonal rhabdomyosarkoma(onk, pat) embriyonal rabdomiyosarkom
embryonal sarcoma(onk, pat) embriyonal sarkom
emergency careacil bakım
emesiskusma
emetickusturucu (ilaç)
emissionyayma
emphysemaamfizem
empiricaldeneyerek
empyemaampiyem
en-önek; içine
enamel(anat) mine, emay
enblockbir bütün halinde, toptan
encephalic(anat) beyne ait
encephalitisansefalit
encephalomyelitisensefalomiyelit
encephalonbeyin
encephalopathyensefalopati
enchondroma(onk, pat) kıkırdaktan orijin alan selim tümör,
enchondromatosis(onk, pat) yaygın enkondroma
encysted tumorkist içinde bulunan tümör
end-pointhedef noktası
endemicbölgesel, yöresel
endo-: önek; içinden 
endoarteritisarter iltihabı
endobronchial tumorsbronş içi tümörleri
endocardialendokardiyal
endocardial tumorendokardiyal tümör
endocarditiskalbin endokard tabakasının iltihabı
endocardium(anat) endokardiyum; endokard
endocervical curettage, cervical carcinomaserviks kanserinde rahim boynundan girilerek yapılan küretaj
endocervix(anat) endoserviks
endocrine(anat) iç salgı bezleri,
endocrine organs(anat) iç salgı yapan organlar,
endocrine system cancers(onk) endokrin sistem kanserleri,
endocrine therapy/treatmentendokrin tümörler
endoderm(anat) iç deri
endodermal sinus tumors(onk, pat) endodermal sinüs tümörleri
endolarynx(anat) endolarenks; larenksin içi
endometrial carcinoma/cancer(onk) endometriyal (uterus) karsinom/kanser
endometrial extension, of cervical carcinoma(onk) serviks kanserinin endometriyuma yayılması
endometrial stromal sarcoma(onk, pat) endometriyal (uterus) stromal sarkom
endometrioid tumor/carcinoma(onk) endometroid tümör/karsinom
endometriosisendometriyozis hastalığı
endometritisendometrit; uterusun iç kısmının iltihabı
endometrium(anat) endometriyum
endomyocardial biopsyendomiyokard biyopsisi
endoplasmiç plazma
endoscopeendoskop
endoscopic examinationendoskopik muayene
endoscopic retrograde cholangiopancreatographyendoskopla yapılan kolanjiyopankreatografi; safra yolları ve pankreas kanallarının endoskopik tetkiki
endoscopic ultrasonographyendoskopik ultrasonografi
endoscopyendoskopi
endothelium(anat) endotel, endotelyum; bkz vascular endothelium
endotrachial tubeendotrakial tüp
endoxanbkz cyclophosphamide
enemalavman
energyenerji
enlargementgenişleme
Enneking staging system, bone sarcomas(onk) Kemik sarkomalarında Enneking evreleme sistemi
enteral nutritionenteral beslenme
entericbağırsaklara ait
enteritis(rt) radyasyona bağlı bağırsak reaksiyonu
entero-önek; bağırsak
enteroanastomosis(c) bağırsağı bağırsağa ağızlaştırmak
enterocutaneous fistulabağırsak-cilt fistülü
enterogastrostomy(c) mideyi bağırsağa ağızlaştırma operasyonu
enteropathyenteropati
enterovaginal fistulabağırsak-vajina fistülü
enterovesical fistulabağırsak-mesane fistülü
entrygiriş
enucleation(c) nüvesini çıkarma,
enucleation of eye(c) göz enükleasyonu; göz küresinin eksizyonu
enuresisistemiyerek idrar kaçırma (özellikle uyurken)
environmental factorsçevre faktörleri
enzymeenzim
enzyme inhibitorsenzim inhibitörleri
eosinophiliakanda eozinofil hücre artışı
eosinophilic granuloma(onk, pat) eozinofilik granülom
ependymoblastoma(onk, pat) epandimoblastom; bir merkezi sinir sistemi tümörü
ependymoma(onk, pat) epandimoma; bir merkezi sinir sistemi tümörü
epi-önek; üstüne, üstünde
epicanthus(anat) gözkapağının iç köşesi kıvrımı, epikantus
epicardialepikardiyal
epicardium(anat) epikard; perikardın kalbi saran iç yaprağı, visseral perikard
epidemicsalgın, yaygın, salgın hastalık
epidemiologykanser epidemiyolojisi
epidermal cystderi kisti
epidermal growth factorepidermal büyüme faktörü
epidermal growth factor receptorepidermal büyüme faktör reseptörü
epidermal nevi(pat) deri nevüsü
epidermis(anat) epiderm, epidermis; derinin dış bölümü
epidermoid(onk, pat) yassı epitel hücreli kanser,
epidermoid cyst(pat) epidermoid kist,
epidermoid tumor(onk, pat) epidermal tümör
epididymis(anat) epididimis
epididymitisepididimis iltihabı
epidoxorubicin(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
epigastric(anat) mide hizasındaki karın duvarına ait
epigastrium(anat) üstkarın
epiglottis(anat) epiglot (larinks)
epilationepilasyon
epilepsyepilepsi, sara hastalığı
epilepticepilepsili
epinephrine (adrenaline)(f) epinefrin, adrenalin
epiphoraaşırı göz yaşarması
epiphylaxis:epifilaksi; infeksiyona karşı korunmanın güçlendirilmesi
epiphyseal growth plate(anat) epifiz büyüme plağı
epiphysis(anat) epifiz; kemikucu
epirubicinepirubisin; bir kemoterapötik ajan (ilaç)
episcleral plaque therapy(rt) bazı göz tümörlerinin tedavisinde kullanılan bir brakiterapi çeşidi
epistaxisburun kanaması, epistaksis
epithelialepitel neoplazma/tümör eri
epithelial tumors(onk, pat) epiteliyal tümörler
epithelioid sarcoma(onk, pat) epiteliyoid sarkom
epithelioma(onk, pat) epiteliyoma
epitheliumepitel, epitelyum; vücudun iç ve dış yüzeylerinin bir bölümünün kat ve biçimleri farklı hücrelerden oluşan örtüsü
Epstein-Barr virusEpstein-Barr virüsü
eradicationyoketme
erectile dysfunctionpenisin ereksiyon kusuru
ERT, estrogen replacement therapyöstrojen tedavisi
erysipelaserizipel
erythema(rt) ciltte eritem (kızarıklık) yapan ışın miktarı
erythro-önek; kırmızı
erythrocyte(anat) eritrosit; alyuvar,
erythrocyte sedimentation rateeritrosit sedimentasyon hızı,
erythrocytosisderinin kırmızı renge dönüşmesi
erythroleukemia(onk) eritrolösemi
erythromycin(f) bir antibiyotik
Erythroplasia of Queyrat, penis(onk, pat) penisin prekanseröz lezyonu
erythropoietineritropoetin
esophagealözofagusa ait,
esophageal cancerözofagus toksisitesi,
esophageal ulcerözofajiyal ülser
esophagectomy(c) özofagus rezeksiyonu
esophagitisözofagusun özellikle ilaçlara ve radyasyona bağlı iltihabı
esophagogastrectomy(c) özofagus ile midenin cerrahi yöntemle çıkarılması
esophagogastric junction(anat) özofagogastrik (yemek borusu-mide) bileşke
esophagogastrostomy(c) özofagus ile midenin ağızlaştırılması
esophagography(r) özofagusun baryumlu tetkiki
esophagojejunostomy(c) özofagusu jejunuma ağızlaştırma operasyonu
esophagoscopyözofagusun endoskopik tetkiki
esophagus(anat) özofagus, yemek borusu
essentialtemel, esaslı
estradiol(f) östrojen hormon türevi
estramustine(f, onk) prostat kanseri tedavisinde kullanılan bir ilaç
estrogenöstrojen sekresyonu yapan tümörler
estroneöstron
ethanol(k) etanol; alkol
ethical issuesahlaki konular
ethmoid(anat) etmoit, kalbur kemiği,
ethmoidal cellsetmoid hücreleri
ethmoidectomy(c) etmoidektomi; etmoid sinüslerinin cerrahi yolla çıkarılması
etiologykanser etyolojisi; kanser nedenlerini araştıran bilim kolu
etmoid sinus(anat) etmoid sinüs,
etmoid sinus carcinomaetmoid sinüs kanseri
etoposide(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
European Organization for Research on Treatment of Cancer (EORTC)Avrupa Kanser Tedavi Araştırma Organizasyonu
eustachian tube(anat) östaki borusu
euthanasiaÖtenazi, rahat ölüm, ıstırapsız ölüm, özellikle ümitsiz durumda olan hastaların ıstıraplarını dindirmek için hayatlarına son verme
evacuationboşaltma, tahliye
evolutionevrim, gelişme
Ewing sarcoma(onk, pat) Ewing sarkomu
ex-önek; dış, -den uzakta
excision(c) eksizyon
excitation(ef) eksitasyon; uyarma, uyarılma; (fiz) atomun elektronunun bir üst seviyeye çıkması
excite(ef) uyarmak, eksite etmek
exenteration(c) bir uzvu kesip çıkarmak
exerciseegzersiz
exfoliationpul pul dökülme
exfoliative dermatitiseksfoliyatif dermatit
exhalationnefes verme
exitegzoftalmiye ait
exophthalmos:egzoftalmi
exophytic carcinoma of mouth(onk) ağızın ekzofitik karsinomu
expectorantekspektoran; balgam söktüren
experimentdeney
experimentalekspiryum
expression(anat) ekstensor; bir uzvu çekip uzatan kas, açıcı kas
exterioreksterior; dış,
external(anat) dış kulak yolu kanalı,
external (beam) irradiation/radiation therapy(rt) dışarıdan ve belirli bir uzaklıktan uygulanan radyoterapi
extirpatekökünden sökmek, yok etmek
extra-önek; dışarı, hariç
extracellular matrixektrasellüler matriks; hücrelerarası ortam
extractionçıkarma, çekme (diş)
extrahepatic bile ducts(anat) karaciğer dışı safra yolları
extramammary Paget disease(onk, pat) meme dışı paget hastalığı
extramedullary plasmacytoma(onk, pat) kemik iliği dışı plazmositom
extramuralekstramüral; duvar dışı
extrasystoleekstrasistol, erken vuru
extravasation of chemotherapeutic agents(onk) kemoterapötik ajanların damar dışına kaçması
extremity(anat) ekstremite; kol ve bacaklar, etraf, uç
extrinsicharici, dıştan gelen
eye(anat) göz,
eye ball(rt) bazı göz tümörlerinin tedavisinde kullanılan ve radyoaktif madde içeren plak,
eye shield(rt) gözü radyasyondan korumak için yapılan göz koruması
eyebrow(anat) kaş
eyelash(anat) kirpik
eyelid(anat) göz kapağı,
eyelid tumors(c) lokal göz duvarı eksizyonu
eyesocket(anat) yüz kemikleri,
facial nerve (CN VII)(anat) yüz siniri; VII. Kafaçifti siniri,
facial paralysisyüz felci
factorfaktör
failureyetersizlik, başarısızlık
falciformorak şeklinde
fallopian tube cancer(onk) yumurtalık tüpü kanseri
fallopian tubes(anat) fallop tüpleri
false cords(anat) larinksin yalancı kordları
FAM regimen, for gastric cancer(f, onk) mide kanseri tedavisinde kullanılan kombine kemoterapi rejimi
familialailevi, familyal,
familial adenomatous polyposis coli(onk) kalınbağırsağın ailevi adenomatöz polipleri,
familial cancer syndromes(onk) ailevi kanser sendromları,
febrileKan naklinin ateşli reaksiyonları
fecal incontinencegaita kaçırma
feces, faecesdışkı
femaledişi, kadın, kadın cinsine mahsus
femininekadın gibi, kadınımsı
femoral(anat) uyluk kemiğine ait
femur(anat) femur; uyluk kemiği
fenestrationdelik açma ameliyatı
ferri-önek; demirli
ferric(k) demire ait, demirli
ferro-önek; demirli
ferrous(k) demirli, demirden oluşan; iki değerli demiri ihtiva eden,
ferrous sulfate (Frickle) dosimetry(rt) radyoterapide kullanılan demir sülfat dozimetresi
fertileüreyebilen, doğurgan, verimli
fertilitydoğurganlık
fertilizationilkah, aşılama, verimini artırma, dölleme
fetal, feotal(rt) fetüs (cenin) n ışınlanması
fetid, foetidkokmuş, kokuşmuş
fetusfetus
fetus, foetuscenin
feverateş, hararet, vücut sıcaklığı
FIGObkz International Federation of Gynecologist and Obstetrics
FIGO staging systemFIGO evreleme sistemi
fiberlif
fibrillation(ekg) fibrilasyon
fibrinfibrin
fibrinogenfibrinojen
fibrinous exudatefibrin içeren eksüda (sızıntı sıvısı)
fibroadenom(onk, pat) fibroadenom
fibroblastfibroblast büyüme faktörü
fibrocystic breast disease(pat) memenin fibrokistik hastalığı
fibroid(pat) lifli tümör
fibroma(onk, pat) fibrom; lifli tümör
fibromatosis(onk, pat) yaygın fibroma
fibromyxoma(onk, pat) fibromiksoma
fibromyxosarcoma(onk, pat) fibromiksosarkom; yumuşak dokunun bir çeşit sarkomu
fibrosarcoma(onk, pat) fibrosarkom; kas dokusu veya yumuşak dokunun habis tümörü
fibrosis(pat) fibrozis; hücre aralarındaki lifli bağdokunun artması
fibrous(onk, pat) fibröz histiyositom; bir yumuşak doku tümörü,
fibrous histiocytoma, malignant(onk, pat) habis tip fibröz histiyositom; habis bir yumuşak doku tümörü
fibroxanthoma(pat) fibroksantoma
fibula(anat) fibula
filament(fiz) iplikcik, filaman; (tıb) miyofibrilleri oluşturan kontraktil protein demetleri, (rt) radyoterapi ve X-ışını üreten tüblerde ısıtılan kotot bölümü
film cassettesfilm kasetleri
film dosimetry(r, rt) radyoloji ve radyoterapide kullanılan film dozametresi,
film, radiographic(r) radyolojide kullanılan film,
filterfiltre
fine-needle aspiration biopsy(onk, pat) ince iğne aspirasyon biyopsisi
finger tipparmak ucu
fission(nt, rt) ortadan ikiye ayrılma, uranyum gibi bir elemanın daha basit ve sabit parçalara ayrılıp dağılması
fissure(anat) yarık, çatlak, fissür
fistulafistül
fistular, fistolousboru şeklinde, fistül gibi, fistüle ait
fitsara, epilepsi nöbeti
fitnesssıhatte oluş
fixationtesbit, katılaşma
fixedsabit
flaccidgevşek
flagyl(f) metronidazole
flapflep
flatulentmidede gaz hasıl eden
Fletcher applicator(rt) Fletcher aplikatörü; serviks kanseri tedavisinde kullanılan bir brakiterapi aplikatörü
flexiblebükülebilir, esnek, uysal
flexorfleksör kas, bükülme hareketini yaptıran kas
floor of mouth cancer(onk) ağız tabanı kanseri
flow(onk) flow sitometre; hücre kinetik çalışmalarında kullanılan bir cihaz
fluidsıvı birikimi
fluorescence(fiz) bazı cisimlerin ışık ve röntgen ışınlarına maruz kaldıklarında, kendiliğinden çeşitli renklerde ışıklar saçma niteliği
fluorescentfloresan mikroskop
fluoroscope(r) floroskop; bir görüntüleme cihazı
fluoroscopy(r) floroskopi; floroskop ile yapılan işlem
flushing(tıb) cilt kızarması, kanlanması
flutamide (Eulexin)(f) prostat kanseri tedavisinde kullanılan bir ilaç
focalfokal epilepsi
focusodak
folic acidfolik asit,
folic acid antagonistsfolik asit antagonistleri
follicle(onk, pat) foliküler lenfoma, bir çeşit lenfoma
foramen(anat) küçük delik,
fore-önek; önde veya önceden
forearm(anat) önkol, kolun dirsekle bilek arasındaki kısmı
forefingerişaret parmağı
foreign bodiesyabancı cisimcikler
forensic medicineadli tıp
formulareçete, formül
fossa(anat) çukur
fossa, of Rosenmüller(anat) nazofarinksin her iki yanında bulunan Rosenmüller çukuru
four-field technique(rt) radyoterapide kullanılan dörtlü alan tekniği
fractionfraksiyon; parça, kısım
fractionalfraksiyonel; bir birimin bölümü ile ilgili
fractionation(rt) radyoterapide total ışın dozunun parçalara bölünerek verilmesi verilen ışın miktarı
fractionation, of radiation/fractional radiotherapy(rt) ışının dozunu bölümlere ayırarak vermek
fracturekemik veya kıkırdağın kırılması
free(rt) serbest radikaller; vücuda zarar veren serbest elektron içeren moleküllerin tümüne verilen isim
freezing pointdonma noktası
Frey syndromeFrey sendromu
Fricke dosimetry(rt) radyoterapide kullanılan absorbe doz ölçüm dozametresi
frontal(anat) frontal; cepheden,
frontal lob syndromefrontal lob sendromu
frontal sinuses(anat) frontal sinüsler,
frozen pelvis, with cervical carcinoma(onk) ileri evre serviks kanserinde pelvis içinin tümörle dolması
frozen section technique(pat) dokunun dondurulduktan sonra kesilip incelenmesi tekniği
frunclefronkül; çıban
fulguration(tıb) elektrik cereyanı ile yakma
fulminantbirden gelen ve ciddi seyreden hastalık
functionişlev, fonksiyon
functionalişlevsel, fonksiyonel
functional evaluationfonksiyonel değerlendirme
fundus(anat) bir organın iç tarafı
fungal infectionsmantar enfeksiyonları
fusiformiğ şeklinde, iğsi
fusiongirişme, füzyon
G1 phase(onk) hücre siklüsünde G1 (gap) fazı
gadolinium-diethylenetriamine pantaacetic acid, Gd-DTPA(r) MRI tetkikinde kullanılan bir kontrast madde
galactoregalaktore; memebaşından süt gelmesi
galactosegalaktoz; süt şekerinden yapılan bir çeşit şeker
gallbladder(anat) safra kesesi,
gallium-67 scanning(nt) radyoaktif galyum ile yapılan tarama
gallstonesafra taşı
gamma cameranükleer tıp a kullanılan ve gamma ışını yayan izotopu tesbit eden kamera
gamma rays(rt) gamma ışınları; bazı radyoaktif maddelerden yayılan iyonizan radyasyon
gamma-knife treatment unit(rt) çok sayıda radyoaktif cobalt kaynağı kullanılarak yapılan çok açılı radyoterapi
ganglioblastoma(onk, pat) ganglioblastoma
ganglioglioma(onk, pat) gangliyogliyom; bir tür sinir dokusu tümörü
ganglion(tıb) ganglion; sinir düğümü, lenf bezi
ganglioneuroblastoma(onk, pat) ganglionöroblastom; bir tür sinir dokusu tümörü
ganglioneuroma(onk, pat) ganglionörom; bir tür sinir dokusu tümörü
Gardner syndromeGardner sendromu
gastrectomy(c) gastrektomi; mide rezeksiyonu
gastric(anat) mide salgı bezleri,
gastric mucosa(anat) mide mukozası,
gastric obstructionmide obstrüksiyonu
gastric ulcermide ülseri
gastritis, radiation-induced(rt) radyasyonun neden olduğu mide iltihabı
gastro-önek; mide ile ilgili
Gastroduodenitismide-duedenum iltihabı
Gastroenteritisgastroenterit; mide ve bağırsakların iltihabı
gastroesophageal refluxmideden yemek borusuna mide sıvısının kaçması
gastrointestinal bleedingmide-bağırsak kanaması
gastrointestinal cancersmide-bağırsak kanserleri
gastrointestinal disordersmide-bağırsak hastalıkları
gastrointestinal tractsindirim sistemi (mide-bağırsak)
gastrointestinal tract cancerssindirim sistemi kanserleri
Gastrojejunostomy(c) mideyi ince bağırsağa ağızlaştırma operasyonu
Gastroscopymidenin endoskopik tetkiki
Gastrostomy(c) gastrostomi; mideyi karın cildine ağızlaştırma operasyonu
gel electrophoresisjel elektroforez
Gemcitabine(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
Gene(g) gen ekspresyonu,
gene mutations(g) gen mutasyonları,
gene therapy(g) gen tedavisi,
gene transfer(g) gen transferi
genesisüretme, oluşturma
Genetic(g) genetik analiz,
genetic codegenetik şifre,
genetic counseling(g) genetik danışma,
genetic disorders(rt) radyasyonun neden olduğu genetik etkiler,
genetic factorsgenetik hassasiyet
Geneticsgenetik; soyaçekim olaylarını inceleyen biyoloji dalı
geniohyoid muscles(anat) ağız tabanında bulunan kas grubu
Genitalgenital bölgede oluşan siğil şeklinde lezyonlar
genito-genitoüriner sistem tümörleri
genotype(g) genotip, organizmayı oluşturan genler grubu
geriatricihtiyarların sıhhi durumu ile ilgili
geriatricsihtiyarlarla ilgili tıp ihtisası
germ(onk, pat) germ hücreli tümörler
germinal carcinoma of mediastinum(onk) mediyastenin germinal karsinomu
germinal tissuegerminal doku
germinoma(pat, onk) germinom; germ hücreli tümör
Gerota fascia(anat) Gerota fasyası
giant(onk, pat) bir çeşit beyin tümörü,
giant cell carcinoma of breast/lung/thyroid gland(onk, pat) meme/akciğer/tiroit bezinin dev hücreli karsinomu,
giant cell tumor of bone/gingiva/lower jaw(onk, pat) kemik/jinjiva/alt çenenin dev hücreli tümörü
gingiva(anat) diş eti
gingivaldiş etlerine ait
gingivitisdiş eti iltihabı
glaucomagözün glokom hastalığı
Gleason classification, prostate cancer(onk) prostat kanseri evrelemesinde Gleason klasifikasyonu
glial cellsantral sinir sisteminde bulunan gliyal hücreler
glial fibrillary acidic proteingliyal fibriller asidik protein
glioblastoma/glioblastoma multiforme(onk, pat) habis ve prognozu çok kötü bir santral sinir sistemi tümörü
glioma(onk, pat) gliyoma; gliyal hücrelerden orijin almış santral sinir sistemi tümörü
gliosisgliyozis
glomerular filtration rateglomerül filtrasyon hızı
glomus body tumors(onk, pat) glomus tümörleri
glomus jugulare tumors(onk, pat) glomus jugulare tümörleri
glomus tumors(onk, pat) glomus tümörleri
glomus tympanicum tumors(onk, pat) glomus timpanikum tümörleri
glomus vagale tumors(onk, pat) glomus vagale tümörleri
glossectomy(c) glossektomi; dil rezeksiyonu
glossitisglossit; dil iltihabı
glossoepiglottic fossa(anat) glosso-epiglotik çukur
glossoepiglottic lesionsdil-epiglot kıvrımı lezyonları
glossopharyngeal nerve (CN IX)(anat) glosso-farinjiyal sinir; IX. Kafaçifti siniri
glottic carcinoma/cancer(onk) gırtlak kanseri, larenksin glottik bölgesinin kanseri
glottis of larynx(anat) larinksin ses tellerinin bulunduğu bölge
glucagonoma(onk, pat) glukagon salımı yapan tümör
glucocorticoidskortikosteroidler
glucoseglutamic okzaloasetik transaminaz
glycolysisglikoliz
glycoproteinglikoprotein
glycosides(f) glikozidler
glycosuriaglikozüri
Godwin tumour(onk) Godwin tümörü
goitreguatr; tiroidin büyümesi
gold-198(nt, rt) radyoaktif altın,
gold-198 seeds(nt, rt) radyoaktif altın çekirdekleri
gonadal dysfunctiongonatların (üreme organları) çalışma bozukluğu
gonadal stromal tumors(onk, pat) gonatlardan kaynaklanan stromal tümörler
gonadoblastoma(onk, pat) gonatlardan kaynaklanan bir tümör
gonadotropingonadotropin hormonu
gonadotropin-releasing hormone, GnRHgonadotropin salımı yaptıran hormon
gonads(anat) gonatlar; yumurtalık veya erbezleri
Gorlin syndromeGorlin sendromu
gradientgradiyent; derece derece değişen, birbirine komşu iki kompartman arasında basınç veya elektrik potansiyeli gibi parametrelerin farklılığı
grading of tumor(onk, pat) tümörün differansiyasyon derecesi
graft(onk, pat) granüler hücreli tümör
granulocytekanda granülosit sayımı
granulocytic leukemia(onk) granülositik lösemi
granulocytopeniakanda granülosit hücrelerinin azalması
granulocytosisgranülositoz; kanda granülosit hücrelerinin artması
granuloma(onk) midline granülomları
granulomatous diseasegranülomatöz hastalıklar
granulosa cell tumor(onk, pat) granülosa hücreli tümör
granulosa-theca tumors(onk, pat) granülosa-teka hücreli tümörler
Graves diseaseGraves hastalığı
Graves ophthalmopathyGraves hastalığında gelişen oftalmopati
gray, Gy(rt) absorbe edilen radyasyon doz birimi
groin(anat) kasık
gross(c) kabaca tümörü çıkarma operasyonu
growthbüyümede gecikme,
growth factors(onk) büyüme fraksiyonu; tümör içinde aktif bölünen tümör hücre sayısının total hücre sayısına oranı,
growth hormone(anat) diş eti
gynecologic cancersjinekolojik kanserler; kadın organları kanserleri
gynecologyjinekoloji; kadın-doğum hastalıkları bilgisi
gynecomastiameme dokusunun büyümesi
haematopoietic tissuekan yapıcı organların sistemi
hair loss, irradiation(rt) ışınlamaya bağlı saç kaybı
half(rt) ışın dozunu yarı değere ulaştıran tabaka
halogenated pyrimidine analogues(f) halojenli pirimidin analogları
haloperidol(f) haloperidol (ilaç)
halopyrimidines(f) bir çeşit radyosensitizer ajan (ilaç)
hamartoma(onk, pat) hamartom
hand(anat) el
Hand-Schuller-Christian diseaseHand-Schuller-Christian hastalığı
hard palate(anat) sert damak,
hard palate cancersert damak kanseri
Hashimoto thyroiditis/diseaseHashimoto tiroiditi/hastalığı
haversian canal system(anat) kemik içindeki kanal sistemi
HCGbkz human chorionic gonadotrophin
head(anat) baş,
head and neck(anat) baş-boyun,
head and neck cancers(anat) baş-boyun bölgesi,
head and neck irradiation(rt) baş-boyun ışınlaması,
head and neck operation(c) baş-boyun operasyonu,
head immobilization(rt) baş bölgesinin tedavi sırasında sabitlenmesi,
head traumakafa travması
headachebaşağrısı
health insurancesağlık sigortası
hearingişitme kaybı
heart(anat) kalp, yürek,
heart disorders(c) kalp transplantasyonu
heatısı
heavy(onk) ağır zincir hastalığı,
heavy ion irradiation/therapy(rt) ağır iyonlarla yapılan ışınlama,
heavy particle accelerators(rt) atom partikül hızlandırıcıları
HeLa cultured human cervical carcinoma cellskültür yapılmış insan servikal kanser hücreleri
helicobacter pylori infectionhelicobacter pylori infeksiyonu
helium ion irradiation/therapy(rt) helyum iyonları ile yapılan ışınlama
hema-, hemato-, hemo-kan için ön ek
hemangioblastoma(onk, pat) hemanjiyoblastoma
hemangioendothelioma(onk, pat) hemanjiyoendoteliyoma
hemangioma(onk, pat) hemanjiyom; damarsal selim bir tümör
hemangiopericytoma(onk, pat) hemanjiyoperisitoma; bir çeşit yumuşak doku tümörü
hemangiosarcoma(onk, pat) hemanjiyosarkom; bir çeşit habis yumuşak doku sarkomu
hematocele, of testistestis hematosel
hematologichematolojik maliniteler,
hematologic neoplasmshematolojik neoplazmalar
hematologyhematoloji; kan ve kan hastalıklarını inceleyen bilim dalı
hematomhematom
hematuriahematüri; idrarda kan bulunması
hemianopsiahemianopsi; görme alanı bozukluğu
hemiblock(rt) hemiblok
hemibody irradiation(rt) yarım vücut ışınlaması
hemicolectomy(c) hemikolektomi; kolonun yarısının cerrahi yolla çıkarılması
hemihepatectomy(c) karaciğerin yarısının cerrahi yolla çıkarılması
hemilaryngectomy(c) hemilarinjektomi; erken evre supraglottik larinks kanserlerinde uygulanan bir operasyon çeşidi
hemipelvectomi(c) pelvisin yarısının yolla çıkarılması
hemiplegiahemipleji; vücudun yarısının felci cerrahi
hemodialysishemodiyaliz
hemoglobinhemoglobin
hemolytic anemiahemolitik anemi
hemolytic transfusion reactionshemolitik transfüzyon reaksiyonları
hemolytic uremic syndromhemolitik üremik sendrom
hemophiliahemofili hastalığı
hemopoietic tissueskan yapıcı dokular
hemoptysishemoptizi
hemorrahagehemoraji; kanama
hemorrhagic cystitishemorajik sistit
hemorrhoidhemoroid
hemorrhoidal bleedinghemoroid kanaması
heparinheparin
hepatectomy(c) karaciğer rezeksiyonu
hepatichepatik arter embolizasyonu,
hepatic artery infusion chemotherapy(c) karaciğer lobunun cerrahi yöntemle çıkarılması,
hepatic metastaseskaraciğer metastazları,
hepatic transplantation(c) karaciğer transplantasyonu
hepatitis, radiation-induced(rt) radyasyona bağlı hepatit
hepatobiliary carcinoma/cancerhepatobiliyer kanser
hepatobiliary systemhepatobiliyer sistem
hepatoblastoma(onk, pat) hepatoblastom; çocukluk çağlarında görülen bir karaciğer tümörü
hepatoblastoma(onk, pat) hepatoblastom
hepatocellular adenoma(onk, pat) hepatosellüler adenom
hepatocellular carcinoma(onk, pat) hepatosellüler karsinom
hepatoma(onk, pat) hepatom; bir karaciğer tümörü
hepatomegalyhepatomegali
hepatotoxicitykatraciğer toksisitesi
hereditary breast/ovarian cancer syndrome(onk) herediter meme/over kanser sendromu
hereditary disordersherediter (irsi) hastalıklar
hereditary multiple osteochondromata(onk) herediter multiple osteokondroma
hereditary nonpolyposis colorectal cancer(onk) herediter polip dışı kolorektal kanser
hereditary syndromes(onk) herediter sendromlar
heredityheredite
heritability(g) kalıtsallık, kalıtım yoluyla geçebilirlik
herniationherniyasyon; fıtıklaşma
herpes simplex virus infectionherpes simplex virüs infeksiyonu
herpes zosterherpes zoster hastalığı
hertz(fiz) hertz; elektromanyetik dalga frekans birimi
hetero-önek; başka, farklı
heterocyclic aromatic amines(k) heterosiklik aromatik aminler
heterogeneousheterojen; benzer olmayan unsurlardan oluşan
heterozygote(g) heterozigot
Heyman capsule, for uterine cancer(rt) uterus kanserinin tedavisinde kullanılan radyoaktif maddeleri içeren kapsüller
Heyman radiotherapy technique(rt) Heyman radyoterapi tekniği
HIV, Human Immunodeficiency VirusAİDS hastalığına yol açan virüs
hiatal herniahiyatus hernisi
hibernatinguykuda
Hickman catheterHickman kateteri
hidradenoma, of large bowel(onk) kalın bağırsağın hidradenoması
high(rt) yüksek lineer enerji transfer partikül ışınları
hilus cell tumor, of ovary(onk, pat) overin hilus hücreli tümörü
hip(anat) kalça,
hip fracturekalça protezi
Hippel-Lindau diseaseHippel-Lindau hastalığı
histiocytic lesions, benign(pat) selim tip histiositik lezyonlar
histiocytic lymphoma(onk, pat) histiositik lenfoma
histiocytoma(onk, pat) histiositom
histiocytoma, malignant fibrous(onk, pat) habis tip histiositom
histiocytosis Xhistiositozis X hastalığı
histologyhistoloji
histoplasmosisbir mantar hastalığı
history taking(tıb) anemnez alma
HLA, human leukocyte antigenses kısıklığı
Hodgkin disease(onk, pat) Hodgkin hastalığı; bir tür lenf bezi tümörü
homeo-, homoeo-, homoio-, holosönek; -e benzer, -ile ayni; bkz homeotransplant
homeografthomeogreft, homeotransplant
homeopathyhomeopati; bir hastalığın sağlam kişilerde benzer hastalık belirtileri meydana getirebilen bir ilaçla iyileştirilmesi ilkesine dayanan tedavi sistemi
homeostasishomeostaz; organizma iç ortamında normal dengelerin korunması hali
homeotherapyhomeotherapi; bir hastalığın sebebi olan etkene benzeyen, fakat onun ayni olmayan bir ajanla yapılan tedavi
homeotransplant(c) homeotransplant; aynı türün bir bireyinden alınıp diğer bireyine nakledilen doku
homeotransplantation(c) homeotransplantasyon; aynı türün bir bireyinden alınıp diğer bireyine yapılan doku nakli
Homer-Wright pseudorosettes, in neuroblastoma(onk, pat) nöroblastomalarda Homer-Wright yalancı rozet oluşumları
homo-:önek; aynı
homogeneoushomojen; benzer unsurlardan oluşan
homosexualityhomoseksüellik
homovanilic acid, HVAhomovalinik asit
homozygote(g) homozigot
horizontalhorizontal; yatay,
horizontal planehorizontal düzlem; gövdeyi üst ve alt iki yarıma ayıran transvers düzlem
hormonalhormona ait,
hormonal receptor(s)hormonaların hücrede etki göstermek için yapıştığı algaçlara verielen isin
hormone(onk) hormon replasman tedavisi,
hormone therapy/hormonotherapy(onk) hormon tedavisi
Horner syndromeHorner sendromu
hospicegenellikle kür şansı bulunmayan hastalar için yapılan bakım ünitesi
hot flash(rt) ışının doku içindeki dağılımında en yüksek ışın dozu alan bölgeler
hounsfield units, in computed tomography(r) komputerize tomografide doku yoğunluğu gösteren birim
Human(onk) insan T-hücreli lösemi hastalığı
humerus(anat) humerus kemiği
hurthle cell adenoma/carcinoma of thyroid(onk, pat) tiroid bezinin hurthle hücreli adenomu/kanseri
Hutchinson melanotic freckle(onk, pat) cildin in-situ melanomu
Hyaline membrane formationhiyalin membran oluşumu
hyaluronic acidhiyalüronik asid
hydatidiform molemol hidatiform hastalığı
hydradenoma of sweat gland(onk, pat) ter bezinin hidradenomu
hydrationhidrasyon; sıvı yükleme
hydro-hidro, suya ait
hydrocelehidrosel; skrotumda sıvı toplanması
hydrocephaloushidrosefalus
hydrocortisone(f) hidrokortizon
hydrogen(k) hidrojen
hydronephrosishidronefroz; böbrekte idrar toplayıcı sistemde genişleme
hydrothoraxhidrotoraks
hydroureterhidroüreter
hydroxyl radicals(rt) hidroksil radikaller
hydroxyprogesterone(f) hidroksiprogesteron
hydroxyurea(onk) hidroksiüre
hygienehijyen
hygroma(pat) higroma
hyoid (anat)hiyoid kemiği
hyper-önek; üstünde, ötesinde, fazla
hyperacidityhiperaktif; aşırı hareketli
hyperaemia/hyperemiahiperemi; kan hücumu
hyperaldosteronismhiperaldesteronizm
hyperalimentationhiperalimentasyon
hyperbaric oxygenhiperbarik oksijen
hyperbilirubinemiakanda bilirübin yükselmesi
hypercalcemiahiperkalsemi; kanda kalsiyum seviyesinin yükselmesi
hypercalcitonemiakanda kalsitonin hormonu yükselmesi
Hypercapniahiperkapni; kanda karbondioksid fazlalığı
hypercholesterolemiakanda kolesterol yüksekliği
hypercortisolismkortikosteroidlerin kanda artımı
hypereosinophilic syndromehipereozinofilik sendrom
hyperestrogenismhiperöstrojenizm
hyperfractionation(rt) hiperfraksiyon; fraksiyon sayısı artırılmış radyoterapi rejimi
hyperglycaemiahiperglisemi; kanda şeker yüksekliği
hyperkalemiahiperkalemi
hyperkeratosis(pat) hiperkeratoz
Hyperkinesiahiperkinezi
Hyperkinetichiperkinetik; normal hareket biçimi artmış
Hyperlipemiakanda lipidlerin yüksek düzeyde bulunması
hypermetropiahipermetrop; yakını iyi göremiyen (göz)
hypernephroma(onk, pat) hipernefroma; böbrekten kaynaklanan habis bir tümör
hyperparathyroidismhiperparatiroidzm
hyperpigmentationhiperpigmentasyon; deri pigmentinin artımı
Hyperplasia(pat) hiperplazi
Hyperpneahiperpne; solunumun anormal derecede derin ve hızlı oluşu
hyperprolactinemiahiperprolaktinemi; kanda prolaktin yüksekliği
hypersalivationhipersalivasyon; aşırı tükürük üretimi
hypersensitivityhipersensitivite reaksiyonu
hypersplenismhipersplenizm
hyperthermiahipertermi, vücut ısısını yükselterek yapılan bir çeşit tedavi
hyperthyroidismhipertiroidzm
Hypertrophichipertrofik osteoartropati
Hypertrophyhipertrofi, bir organın anormal irileşmesi
hyperuricemiahiperürisemi
hyperventilationhiperventilasyon
hyperviscositykan yoğunluğunun artması
hyphophysectomy(c) hipofizektomi
hypo-önek; altında, eksik, az
Hypoacidityhipoasidite; normal asid konsantrasyonunun azalmış bulunması
Hypoactivityhipoaktivite; aktivite azalması
hypoadrenalemiahipoadrenalemi; adrenal bezin salgısının kanda anormal derecede azalmış olması
hypoadrenalismhipoadrenalizm; adrenal aktivite azalması
hypoadrenocorticismhipoadrenokortisizm; adrenal korteksi salgısının anormal derecede azalmış bulunması hali
hypoalbuminemiahipoalbüminemi; serum albumin konsantrasyonunun anormal derecede azalmış olması hali
hypoalimentationhipoalimentasyon; yetersiz beslenme
hypocalcemiahipokalsemi; kanda kalsiyum miktarının azalmış olması hali
Hypocapniahipokapni; kanda karbondioksid azlığı
Hypocarbiahipokarbi; kanda karbondioksit miktarının azalmış olması hali, bkz hypocapnia
hypochloremia (hypochloridemia)hipokloremi; kanda klorür miktarının azalmış olması hali
hypocholesterinemiabkz hypocholesterolemia
hypocholesterolemiakanda kolesterol konsantrasyonunun azalmış olması hali
hypochondriasishipokondriyaz; çok defa belirli bir hastalığın belirtisi ile birlikte giden ve kişinin, sağlığı hakkında hastalık derecesinde kaygılar içinde bulunduğu bir anksiyete türü
hypodermic injectionderialtı enjeksiyonu
hypofibrinogenemiahipofibrinojenemi
hypofractionation(rt) hipofraksiyon; fraksiyon sayısı azaltılmış radyoterapi rejimi
hypogammaglobulinemiakanda gamma globülin azlığı
hypogenitalismhipogenitalizm; genital organ ve fonksiyonlarının az gelişmesi
Hypoglossal nerve (CN XII)(anat) hipoglossus siniri, XII. Kafa çifti siniri
hypoglycemiahipoglisemi; kanda şeker azlığı
hypokinesia, hypocinesia:hipokinezi; hareket biçimi azalmış
Hypokinetichipokinetik; normal hareketi azalmış
hypomagnesemiakanda magnezyum düşüklüğü
hyponatremiahiponatremi; kanda sodyum azlığı
hypopharyngeal carcinoma/cancerhipofarinks (yutak altı) karsinomu
hypopharynx(anat) hipofarinks
hypopituitarismHipopitütiarizm
HypoplasiaHipoplazi
hypotensionhipotansiyon; kan basıncı düşüklüğü
hypothalamic gliomas(onk, pat) hipotalamus gliyomları
hypothalamic-pituitary dysfunctionhipotalamus-hipofiz fonksiyon bozukluğu
hypothalamus(anat) hipotalamus
hypothyroidismHipotiroidzm
hypoxia(rt) hipoksik hücre duyarlaştırıcıları,
hypoxic radio-resistance factor(c) hipoksik nedene bağlı radyasyona direnç faktörü,
hysterectomy(c) histerektomi; uterusun cerrahi yolla çıkarılması
hysterosalpingography(r) histerosalpingografi
hysteroscopyHisteroskopi
IM, intramuscularkas içine, intramüsküler, IM
Intergroup Ewing Sarcoma Study Group(onk) Ewing Sarkoma Çalışma Grubu
Intergroup Rhabdomyosarcoma Study Group(onk) Rabdomiyosarkom Çalışma Grubu
International Commission on Radiological Protection, ICRP(r) Uluslararası Radyasyondan Korunma Komisyonu
International Commission on Radiological Units and Measurements, ICRU(rt) Radyasyon Üniteleri ve Ölçümleri Uluslararası Komisyonu
International Federation of Gynecology and Obstetrics, FİGO Classification/Staging System(onk) Uluslararası Jinekoloji ve Kadın-doğum Hastalıkları Federasyonu Klasifikasyonu/Evreleme Sistemi
International Neuroblastoma Staging System(onk) Uluslararası Nöroblastoma Evreleme Sistemi
International Union Against Cancer (UICC) Staging System(onk) Uluslararası Kanserle Mücadele Birliği Evreleme Sistemi
iatrictıbba ait
ibuprofen(f) bir antiinflamatuar ve analjezik ilaç
icterusikter; sarılık
idiopathysebebi bilinmeyen hastalık
ileostomy(c) ileostomi
ileum(anat) ileum; ince bağırsağın alt yarısı
ileus(anat) ileus
iliac(anat) iliyak lenf bezleri
ilium(anat) kalça kemiği
illhasta
illegalmeşru olmayan, kanuna aykırı
illnesshastalık
im:olumsuzluk önek ,
imaging studies/proceduresgörüntüleme çalışmaları/prosedürleri
immatureOlgunlaşmamış
immobileimmobil; hareketsiz
immobilization devices(rt) immobilizasyon (sabit pozisyon) sağlayan cihazlar
immortalÖlümsüz
immuneimmünite durumu,
immune systemimmün sistem
immunityimmünite; muafiyet, bağışıklık
immunizationaşılama, bağışıklığı artırma
immunoblastimmunoblast hücresi
immunoblastic lymphomas(onk, pat) immünoblastik lenfomalar
immunodeficiciency disordersimmün yetersizliği yapan hastalıklar
immunoelectrophoresis of serumserumun immun elektroforezi
immunoglobulinsimmünglobülinler
immunohistochemistryimmünhistokimya
immunologyimmünoloji
immunoperoxidase staining/ technique(pat) immünperoksidaz boyama/tekniği
immunophenotypingimmün fenotipleme
immunosuppressionimmünsupresyon; immün sistemi baskı altına alan
immunotherapeutic agents(f) immunoterapötik ajanlar
immunotherapyimmünoterapi; bağışıklığı artırıcı tedavi
implant(rt) implant; vücut içine yerleştirilen madde; radyoaktif madde ile doku içi tedavi
implantableyerleştirilebilir, takılabilir
implantation(rt) radyoaktif bir maddenin veya bir cihazın vücuda yerleştirilmesi
importantönemli
impotence/impotencyiktidarsızlık (erkek)
in vitroin vitro; cam tüpte; laboratuarda, canlı dışındaki deney ortamında
in vivoin vivo; yaşayan organizmada
in vivo dosimetry(rt) vücut içi dozimetre çalışması
in-önek; -içinde, -içine
in-:önek; olumsuzluk öneki;
in-vitro cell culture technique(onk) in-vitro hücre kültür tekniği
in-vivo/in-vitro assay(onk) vücut içi/vücut dışı tahlil
incidenceinsidans; sıklık; belirli bir hastalığa ait yeni vakaların ortaya çıkış sıklığı
incision(c) ensizyon
incisional biopsyensizyonal biyopsi
incisor(anat) kesici ön diş
incompetencepulmoner (kapak) yetersizliği
incompetentyetersiz, ehil olmayan
incompleteeksik, noksan
incontinence, urinaryüriner inkontinans; idrar kaçırma
incrementherhangi bir şeyin artış miktarı
incubation periodinkübasyon süresi; kuluçka devri; mikroorganizmanın bedene girmesi ile hastalığın ortaya çıkması arasındaki süre
indexindeks; işaret; ölçülebilir bir değerin diğerine oranı
indolent diseaseağrısız, acısız seyreden hastalık
indolent lymphoma(onk) indolent seyirli lenfoma
indomethacin(f) indometazin
infancysütçocukluğu, sütçocukluğu dönemi, sütçocukluğu çağı
infantsütçocuğu
infantileçocuğa ait
infarctioninfarktüs
infectioninfeksiyon kontrolü
infectiousinfeksiyöz mononükleoz hastalığı
inferiorinferior; alt, aşağı, ikinci derecede
inferior vena cava(anat) vena cava inferior
inferolateralinferolateral; aşağı ve yana doğru konumda
infertilityInfertilite
infiltrationinfiltrasyon; bir hücre veya doku içine onun doğal bir bölümü olmayan madde, hücre veya kanser hücrelerinin girmesi
inflammationinflamasyon; iltihap
inflammatory bowel diseaseiltihabi bağırsak hastalığı
inflammatory carcinoma, breast(onk, pat) memenin inflamatuar karsinomu
influenzagrip hastalığı
informed consenthastayı klinik çalışma içine almadan evvel bilgilendirmek ve kendi rızası ile çalışmaya almak
infra-Koltukaltı
infradiaphragmatic(anat) infradiyafragmatik lenf bezleri
infraorbital nerve(anat) infraorbital sinir
infrared(fiz) enfraruj; kızılötesi ışın
infusioninfüzyon; damara zerk etme
inguinal(anat) kasığa ait,
inguinal lymph node dissection(c) inguinal lenf nodu disseksiyonu,
inguinal lymph node irradiation(rt) inguinal lenf nodu ışınlaması
inguinal lymph nodes(anat) inguinal lenf nodları,
inhalationsolukla içeriye çekme, teneffüs
inheritance(g) kalıtım
inhibitory factorsinhibisyon (tutucu, engelleyici) yapan faktörler
injectionEnjeksiyon
inoperableinoperabl; ameliyat edilmesi mümkün olmayan
inpatienthastanede yatan hasta
insoluble(k) erimez, çözülmez
insomniaUykusuzluk
inspiriuminspiryum; nefes alma
instituteEnstitü
insufficiencytriküspid yetersizliği
insufficientyetersiz
insufficientyetersiz, yeterli olmayan
insulininsüline benzer büyüme faktörü
insulinoma(onk, pat) insülinom; insülin salgılayan bir tümör
insurancesağlık sigortası
intactbozulmamış, dokunulmamış, salim
intakeiçeriye alınan şey, giriş
intellectual functionintellektüel fonksiyonlar
intensive care unityoğun bakım ünitesi
inter-önek; -arası; -arasında
interaction(f, k) etkileşim; .
intercellularHücrelerarası
intercostalkaburga kemikleri arasında olan
interferon(f, onk) interferon; bağışıklık sistemi cevabını artıran bir madde (ilaç)
interiorinterior, iç
interleukin(f) interlökin; bağışıklık sistemi cevabını artıran bir madde
intermediateiki şey arasında bulunan, ara -;
intermediate densityara yoğunluklu lipoprotein
intermittentaralıklarla meydana gelen
intermittent feverbelirli aralıklarla meydana gelen ateş
intermuralduvarlar arasında olan
internal mammary artery, IMA(anat) internal mamariyal arter; iç meme arteri
internal mammary lymph nodes(anat) internal mamariyal lenf nodları
internal medicineiç hastalıkları
interruptionara, fasıla
interstitial brachytherapy(rt) doku arasına uygulanan brakiterapi,
interstitial cell tumor of testis(onk, pat) testisin intersitisyel hücreli tümörü,
interstitial implant(rt) doku arası implantı,
interstitial pneumonitisintersitisyel pnömoni
intestinalbağırsağa ait,
intestinal anastomosis(c) bağırsaklar arası anostomoz,
intestinal injury(anat) bağırsak mukozası,
intestinal obstruction(onk, pat) bağırsağın T-hücreli lenfoması,
intestinal tumors/cancersbağırsak tümörleri/kanserleri
intestine(anat) bağırsak,
intra-önek; - içinde
intraabdominal tumorsbatıniçi tümörleri
intraarterialbatıniçi infeksiyonları
intracartilaginous ossificationkıkırdak içinin kemikleşmesi
intracavitary implants(rt) kaviteli organlar içine uygulanan implantlar
intracranialintrakranyal tümörler
intractableInatcı
intracutanederiiçi, deri içine
intraductal carcinoma of breast(onk, pat) memenin intraduktal karsinomu
intrauterine radium therapy(rt) rahim içine radyum tüpleri konularak yapılan tedavi
intravaginal implant(rt) vajina içine uygulanan implant
intravenous pyelography(r) intravenöz piyelografi
intravenous, IVintravenöz; damariçi, ven içine, IV
intraventricularventrikül içi (beyin)
intravesical therapymesane içi tedavisi
intrinsicIntrinsik
inverted papillom/inverting papilloma(onk, pat) içedönmüş papillom
investigational new drugsaraştırılan yeni ilaçlar
involvementTutulum
iodine(k) iyot,
iodine deficiencyiyot eksikliği
iodine-131(nt, rt) I-131 radyoaktif iyod,
iododeoxyuridine, IudR(f) bir radyosensitizer ajan (ilaç)
ioidine-125(nt, rt) I-125 radyoaktif iyod,
ionization(rt) iyonizasyon çemberi,
ionizing radiation(rt) iyonizan radyasyon
ionizing radiationsiyonizasyon yapan radyasyon
iridectomy(c) iridektomi; iris n (göz) cerrahi yolla çıkarılması
iridium-192(nt, rt) radyoaktif iridyum
iridium-192 brachytherapy(nt, rt) radyoaktif iridyum ile yapılan brakiterapi
iridium-192 implant(nt, rt) radyoaktif iridyum implantı
iris(anat) iris tabakası,
iris melanomairis melanomu
iron deficiency anemiademir eksikliği anemisi
irradiate(rt) ışınlanmış kan
irradiationIşınlama
irreversibleirreverzibl; geri dönüşü bulunmayan
irritationIritasyon
ischemiaiskemi; dokunun yeterince kan alamaması durumu
ischemiciskemik kalp hastalığı, İKH
jaundicesarılık
jaw(anat) çene
jejunostomy(c) jejunostomi; ince bağırsağın jejunum bölümünün karın duvarına ağızlaştırılması
jejunum(anat) ince bağırsağın üst yarısı
joint(anat) eklem, mafsal, artikülasyon
joule(fiz) jül; on milyon erg eşit olan iş birimi
jugular(anat) juguler ven
jugulodigastric nodes(anat) jugulodigastrik (boyun) lenf bezleri
juvenile 
juxtaönek; yakınında, yanında
juxta-articulareklem yanında
Kaplan-Meier method, clinical trialsklinik çalışmalarda bir sağkalım analiz metodu
Kaposi sarcoma(onk, pat) Kaposi sarkomu; bir çeşit damarsal tümör
kardiakalp
Karnofsky Performance Scale/StatusKarnofsky Performans Skalası/Durumu
karotis(anat) karotis
kelloid(onk, pat) kelloid
keratinkeratin
keratitiskeratit; gözün kornea tabakası iltihabı
keratoacanthoma(onk, pat) keratoakantom
keratoconjunctivitiskornea ve konjunktiva iltihabı
keratosis(pat) keratoz
kerma(fiz) kerma; iyonize radyasyon (gamma ve X-ışını) n havada ölçülen ekspojur birimi
ketamine(f) ketamin
ketoconazole(f) ketokonazol
kidney(anat) böbrek,
kidney cancer(c) böbrek transplantasyonu
Kiel classification, for lymphoma(onk) lenfomalarda Kiel klasifikasyonu
kilo-önek; bin
kilocaloriekilokalori; bin kalori
kilohertz(fiz) kilohertz; frekansı saniyede bin olan radyo dalgası
kilowatt(fiz) kilovat; bin vat
kinesiskinetik; kinetik bilimi
Klinefelter syndromeKlinefelter sendromu
knee(anat) diz
Krukenberg tumour(onk, pat) Krukenberg tümörü
Kupffer cell sarcoma(onk, pat) Kupffer hücreli sarkom
L-phenylallanine mustard(f, onk) bir alkilleyici sitostatik
laboratorylaboratuar testleri
labyrinth(anat) labirent; iç kulaktaki labirente benzer boşluk
lacrimal gland(anat) gözyaşı bezi
lactationlaktasyon; süt salgılama
lactic acidlaktik asit, süt asidi,
lactic acidosislaktik asidoz,
lactic dehydrogenase, LDHlaktik dehidrogenaz, LDH
lactoselaktoz; süt şekeri
laminectomy(c) laminektomi; vertebraların eklem çıkıntılarının rezeksiyonu
lancetneşter
laparoscopelaparoskop; karın duvarından geçirilen ve iç organların görülmesini sağlayan alet
laparoscopic resection(c) laparoskopik rezeksiyon
laparoscopylaparoskopi; laparoskop ile yapılan işlem
laparotomy(c) karın yarılması operasyonu
large intestine(anat) kalın bağırsak,
laryngeal(anat) larengeal kıkırdaklar,
laryngeal nerve, recurrent(anat) rekürrent larinjiyal sinir
laryngectomy(c) larinjektomi; gırtlağın cerrahi yolla alınması
laryngitislarenjit; gırtlak iltihabı
laryngocelelaringosel
laryngologylarengoloji; boğaz ve boğaz hastalıklarını inceleyen bilim dalı
laryngopharyngeal cancerlaringofarinjiyal kanser
laryngopharyngectomy(c) laringofarinjektomi; larinks ve farinksin cerrahi yolla çıkarılması
laryngopharyngoesophagectomy(c) laringofaringoözofajektomi; larink, farinks ve özofagusun cerrahi yolla çıkarılması
laryngopharynx(anat) laringofarinks
laryngoscopelaringoskop; gırtlak muayenesine yarıyan alet
laryngoscopylaringoskop ile muayene
laryngotomy(c) larenksi yarma ameliyatı
larynx(anat) larinks; gırtlak
latissimus dorsi flap(s)latismus dorsi kası ile yapılan flep (ler)
laxativemüshil, ishal edici (ilaç)
lecturekonferans; belirli bir konu üzerinde konuşma
leiomyoma(onk, pat) leyomiyoma; düz kas tümörü
leiomyosarcoma(onk, pat) leyomiyosarkom; düz kas sarkomu
lentigo maligna melanoma(onk, pat) derinin bazal membranı geçmemiş erken malignant melanomu
leprosycüzzam hastalığı
leptomeningeal carcinomatosis/metastases(onk) leptomeninjiyal karsinomatozis/metastazlar
leptomeninges(anat) leptomeninksler
lesionlezyon
LET, linear energy transfer(rt) lineer enerji transfer
lethal(onk, rt) letal hasar,
lethal midline granuloma(onk, pat) letal midline granülomu
lethargyletarji
Letterer-Siwe diseaseönek; beyaz
leucocyte common antigenlökositlerde bulunan müşterek antijen
leucocyte countlökosit sayımı
leucocyte/leukocytelökosit; akyuvar
leucocytosis/leukocytosislökositoz; kanda akyuvarların artması
leucomagözün kornea tabakasında meydana gelen beyaz leke
leucopenia/leukopenialökopeni; kanda lökosit azlığı
leucoplakia(onk, pat) lökoplaki; bir prekanseröz lezyon
leucorrhea/leukorrhealökore; vajinal akıntı
leucovorin(f, onk) onkolojide kullanılan bir ilaç
leukaemia/leukemia(onk) lösemi
leukemoid reactions(onk) lökomoid reaksiyonlar
leukeranbkz chlorambucil
leukocoria, retinoblastoma(onk) retinoblastoma tümörlerinde görülen gözde beyaz leke
leukocytosislökositoz; kanda lökosit artımı
leukoencephalopathy(onk) kemoterapi ve radyoterapiden sonra beynin beyaz cevherinde görülen hasar
leukopenialökopeni; kanda lökosit azlığı
leukoplakia(onk, pat) lökoplaki
levamisole(f) levamisol
Leyding cell tumor(onk, pat) Leyding hücreli tümör
linitis plastica(onk, pat) linitis plastika; mide duvarını yaygın şekilde tutan mide kanseri
liver(anat) karaciğer,
liver cancer(nt) karaciğer taraması
lobectomy(c) bir lobun (akciğer, karaciğer gibi) cerrahi yolla çıkarılması (rezeksiyonu)
lobular carcinoma of breast(onk, pat) memenin lobüler karsinomu
lobule(anat) lopcuk
local(f) lokal anestetikler,
local-regional recurrence(onk) lokal-bölgesel nüks
localization marks(rt) radyoterapi uygulamadan önce hastanın hareketsiz kalması ve ışın alanlarının merkezlerini belirtmek için cilt üzerine konulan işaretler
lomustine, CCNU(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
longitudinaluzunlamasına, uzunluğuna
loopilmik, halka
lorazepam(f) bir anksiyolitik ilaç
lumbar(anat) bel ile ilgili,
lumbar myelopathylomber ponksiyon; bel vertebraları arasından girilerek beyin-omurilik sıvısının bir miktar alınması
lumbosacral(anat) lumber ve sakral bölgeye ait,
lumbosacral canal(anat) lumbosakral kanal,
lumbosacral plexopathylumbosakral pleksopati
lumen(anat) tüp şeklindeki organın içindeki boşluk
lump(onk) yumru, küçük kitle
lumpectomy(c, onk) lampektomi; erken evreli ve küçük meme kanserinde tümörlü dokunun lokal olarak çıkarılması
lung(anat) akciğer,
lung cancerakciğer nodülleri
lupus erythematosuslupus eritematozus hastalığı
lupus nephritislupus nefriti
luteinizing hormoneluteinize edici hormon
luteinizing hormone-releasing hormoneluteinize edici hormonu salgılatan hormon
lymph(anat) lenf bezi (leri) ,
lymph node chains(c) lenf bezi ve yollarının cerrahi yöntemle çıkarılması,
lymph node drainagelenf bezi drenajı
lymphadenectomy(c) lenf nodu rezeksiyonu
lymphadenitislenfadenitis; lenf bezi iltihabı
lymphadenopathypatolojik sebeble büyümüş lenf nodu
lymphangioendothelioma(onk, pat) lenfanjiyoendoteliyoma
lymphangiography(r) lenfanjiyografi; lenf yolları ve lenf bezlerinin görüntülenmesi
lymphangioma(onk, pat) lenfanjiyoma
lymphangiosarcoma(onk, pat) lenfanjiyosarkom; lenfatik sistemden kaynaklanan habis yumuşak doku tümörü
lymphangitis carcinomatosis(onk, pat) lenf yollarının karsinomla tutulması
lymphatic(anat) lenf bezi,
lymphatic metastasis(anat) lenf damarları
lymphedemalenfödem
lymphoblastlenfoblast
lymphoblastic leukemia/lymphoma(onk, pat) lenfoblastik lösemi/lenfoma
lymphocytelenfosit
lymphocytic infiltrationlenfositik infiltrasyon
lymphocytic leukaemia(onk) lenfositik lösemi
lymphocytic lymphoma(onk) lenfositik lenfoma
lymphoepithelial carcinoma(onk, pat) lenfoepitelyal karsinom
lymphoepithelioma(onk, pat) lenfoepitelyoma
lymphography(r) lenfografi
lymphoid(pat) lenfoid hiperplazisi,
lymphoid irradiation(rt) lenfatik dokuların ışınlanması,
lymphoid tissues(anat) lenfoid dokular
lymphoma(onk, pat) lenfoma
lymphopeniakanda lenfosit sayısının düşüklüğü
lymphoproliferative disorderslenfoproliferatif sistem hastalıkları
lymphoscintigraphy(nt) lenf yolları ve lenf bezlerinin izotop madde verilerek görüntülenmesi
Lynch sendromeLynch sendromu
lysislizis; hücrelerin eriyip yok olması
M component (spike)tek klon artışı
M-VAC therapy(f, onk) bir kombine kemoterapi rejimi
MACOP-B chemotherapy(f, onk) non-hodgkin lenfomalarda kullanılan bir kombine kemoterapi rejimi
macro-önek; büyük, büyümüş, iri
macroadenomas(onk) makroadenomlar
macrocephalymakrosefali
macroglobulinemia(onk) ağırzincir (IgM) artış hastalığı
macroglossiabüyük dil
macrophagemakrofaj; büyük mononükleer fagosit, histiyosit
maculaleke, nokta
macular degenerationmaküler dejenerasyon
maculopathy due to irradiation(rt) ışınlama sonucu gelişen makülopati
magnetic(fiz) manyetik,
magnetic field(fiz) manyetik alan,
magnetik resonance imaging, MRI(r) manyetik rezonans görüntülemesi
magnetron(rt) lineer hızlandırıcılarda katoddan fırlatılan elekronu hızlandırmak için radar dalgası üreten cihaz
malhatalı emilim
malarelmacık kemiği
malariasıtma
malformationmalformasyon; kusurlu teşekkül
malignancyhabaset, habis, habis tümör
malignantmalign; habis, kötü huylu,
malignant fibrous histiocytoma(onk, pat) habis bir yumuşak doku tümörü,
malignant hypercalcaemia(onk, pat) habis melanom,
malignant mixed müllerian tumor(onk, pat) habis , karışık, mülleriyan tümör
malignant mixed tumours of salivary gland(onk, pat) habis karışık tükürük bezi tümörleri,
malignant neoplasm(onk, pat) habis periferik sinir kılıfı tümörleri,
malignant rhabdoid tumor(onk, pat) habis bir yumuşak doku (kas) tümörü,
malignant schwannoma(onk, pat) habis sinir kılıfı tümörü
malleus(anat) ortakulaktaki çekiç kemiği
malnutritionbeslenme bozukluğu
malpositionmalpozisyon
malpractice(tıb) hatalı hekimlik sanatı veya uygulama
MALT lymphoma(onk) MALT lenfoması; Özellikle mide de görülen bir lenfoma tipi
mammalgiameme ağrısı
mammalian cell cyclememeli hücre siklüsü,
mammalian cellsmemeli hücresi sağkalımı
mammarialmamaryal; memeliye ait
mammary duct ectasiameme-süt kanalı genişlemesi
mammary lymph nodessternumun her iki tarafında bulunan ve memenin mediyal lenf yollarının döküldüğü lenf bezleri grubu
mammo-önek; meme
mammography(r) mamografi; memenin direkt grafisi
Manchester interstitial/intracavitary brachytherapy system(rt) Manchester brakiterapi sistemi ve ekolü
mandible(anat) mandibula; alt çene kemiği
mandibular nerve(anat) mandibüler sinir
mandibulectomy(c) alt çene kemiğinin cerahi yolla çıkarılması
mandibulotomy(c) mandibulotomi; mandibulanın kesilmesi
mantle cell lymphoma(onk, pat) mantle hücreli lenfoma
mantle field irradiation(rt) Hodgkin veya lenfomalarda uygulanan kolsuz manto şeklinde ışın alanı
markertümör işaretleyicisi, belirteç
marrowilik
masskitle
massivemassif; kitlesel
mastectomy(c) mastektomi; memenin cerahi olarak çıkartılması
mastitis, plasma cell(pat) memenin plazma hücreli mastitisi
mastoid(anat) mastoid; mastoid kemiğine ait
mastoidectomy(c) mastoid kemiğinin cerrahi yolla çıkarılması
maternalanneliğe ait
maternityanalık
mattermadde
matureolgun
maxilla(anat) üst çene kemiği
maxillary antrum(anat) maksiller antrum
maxillary sinus(anat) maksiller sinüs,
maxillary sinus carcinoma(onk) maksiller sinüs karsinomuy
maxillectomy(c) maksillektomi; üst çene kemiğinin cerahi yolla çıkartılması
maximummaksimum; en çok
MDR1 geneMDR1 geni; direnç geni
meanortalama gradiyent
MeCCNU(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
mechanism of actionetki mekanizması, etki yolu
mechlorethamine(f, onk) nitrojen mustard; bir kemoterapötik ajan (alkilleyici bir stostatik)
medianmedyan; orta, orta değer
mediastinal(r) mediyastinal ışınlama,
mediastinal large B-cell lymphoma(onk, pat) mediyastinal büyük B-hücreli lenfoma,
mediastinal lymph nodes(anat) mediyastinal lenf bezleri,
mediastinal neoplasms/tumorsmediyasten neoplazmaları/tümörleri
mediastinitismediyasten iltihabı
mediastinoscopymediyastenin skopik olarak incelenmesi
mediastinotomy(c) mediyastenin cerahi olarak açılması
mediastinum(anat) mediyasten
mediatehücre aracılığıyla
medicaltıbbi bakım
medicineilaç, tıp ilmi
meditationmeditasyon
medroxyprogesterone acetate(f) medroksiprogesteron asetat; anabolizan
medulla(anat) ilik,
medullary carcinoma of thyroid(onk, pat) tiroid bezinin medüller kanseri
medulloblastoma(onk, pat) medülloblastom; habis bir beyin tümörü
mega-önek; büyük
megakaryocytesmegakaryositler
megalo-önek; büyük, aşırı derecede büyük
megalomaniamegalomani; büyüklük kuruntusu
megavitamin therapyçok yüksek doz vitamin verilerek yapılan tedavi
megavoltage beams(rt) megavoltaj potansiyel farkında üretilen X-ışınları
megavoltage equipment(rt) yüksek voltajda çalışan cihaz
megestrol acetate(f) megestrol asetat; bir progestron türevi
Meibomian gland carcinoma(onk, pat) gözdeki Meibom bezlerinden kaynaklanan kanser
Meigs syndrome(onk) Meigs sendromu; over fibroması, asid, plevral efüzyonla kendini gösteren bir sendrom
melaninmelanin
melanoblastmelanoblast; melanositleri doğuran hücre
melanocytemelanosit; melanin içeren hücre
melanoma(onk, pat) melanom; derinin melonosit hücrelerinden kaynaklanan habis bir tümörü,
melanoma-associated antigen(onk, pat) habis (malign) melanom
melanosisgöz melanozisi
melenamelena
melphalan (alkeran)(f, onk) melfalan; bir kemoterapötik ajan (bir alkilleyici sitostatik)
membrane(ef) membran potansiyeli, transmembran potansiyeli
memoryhatırlama problemleri
menerkek (cinsiyet)
MEN (Multiple Endocrine Neoplasia Syndromes, type 1)(onk) tip 1 mültipl endokrin tümör sendromu
MEN (Multible Endocrine Neoplasia Syndromes, type 2)(onk) tip 2 mültipl endokrin tümör sendromu
menarchmenarş, ilk adet
meningealmeninjiyal hastalık,
meningeal leukemia(onk) meninjiyal lösemi,
meningeal sarcoma(onk) meninjiyal sarkom
meningioma(onk, pat) meninjiyom; bir çeşit merkezi sinir sistemi tümörü
meningitis(onk, pat) meninkslerin yoğun bir şekilde kanserle tutulumu
meningocelemeningosel
meningomyelocelemeningomiyelosel
meno-önek; ay hali ile ilgili
menolipsiskadında menstruasyonun kesilmesi
menopausemenopoz; kadında, genellikle 46-50 yaşlar arasında menstruasyonun kesilmesi;
menostasiskadında menstruasyonun kesilmesi, menopoz
mensesay hali, aybaşı, kadınların genital traktüsten aylık kanaması; bkz
menstrualay hali kanaması; kadında, üretken çağ boyunca ve gebelik dönemleri dışında, yaklaşık her dört haftada bir, birkaç gün süren periyodik, fizyolojik uterus kanaması
menstruation 
mentalakılsal durum değişiklikleri
mentum(anat) çene
meperidine(f) meperidin; bir opioid (morfin) derivesi
mercurycıva
Merkel cell carcinoma(onk, pat) cildin Merkel hücreli cilt karsinomu
mesenchymal(onk, pat) mezenkimal kondrosarkom; habis bir kıkırdak doku tümörü,
mesenchymal tumorsmezenkimal tümörler
mesenchymoma, malignant(onk, pat) habis mezenkimoma
mesenteric(anat) mezanter arteri
mesna(f, onk) mesna; oksazofosforin grubu sitostatiklerin yaptığı ürolojik yan etkileri gideren üroprotektör ajan
mesodermal(onk, pat) endometriyumun mezodermal tümörü
mesonephroid tumors(onk, pat) mezonefroid tümörler
mesothelioma(onk, pat) mezotelyoma; akciğer, abdomen veya perikardı saran zardan kaynaklanan bir tümör
mesothelium(anat) mezotelyum; mezotel
Messenger ribonucleic acid, mRNAhaberci RNA, mRNA
meta-önek; değişmiş
metaanalysismetaanaliz
metabolicmetabolik terapiler
metabolismmetabolizma
metaplasiametastatik hastalık
metastasismetastaz; kanserin yayılması
metatarsus(anat) ayak tarağı
methadone(f) metadon; bir opoid (morfin) türevi
methoclopramide(f) metoklopramid; bir antiemetik (kusma önleyicisi) ilaç
methotrexate(f, onk) metotreksat; bir kemoterapötik ajan (antimetabolit sitostatiği)
methotrimeprazine(f) metotrimeprazin; bir fenotiazin derivesi
Methyl chlorethyl-cyclohexyl-nitrosourea, methyl-CCNU, (semustine)(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
methylphenidate(f) metilfenidat; bir merkezi sinir sistemi uyarıcısı
metronidazole(f) metronidazol
MIbkz myocardial infarction
micro-, micr-mikro-, küçük; herhangi bir ölçü biriminin milyonda birini anlatmak üzere birim sözcüğünün başına gelen önek
microadenomamikroadenom; hipofiz bezinde bir cm. den küçük adenom
microalbuminuriamikroalbüminüri
microanalysismikroanaliz; çok küçük miktarda materyel ile yapılan tahlil
microangiopathymikroanjiyopati; kapiller damar hastalığı
microcalcificationmikrokalsifikasyon
microcephalymikrosefali; baş ve beynin anormal derecede küçük olması hali
microcoriamikrokori; küçük pupilla
microcurie(nt, rt) mikroküri; bir küri in milyonda biri
microcytemikrosit; çapı 5 mikron veya daha küçük eritrosit
microdactyliamikrodaktili; el ve ayak parmaklarının anormal derecede küçük olması hali
microinvasive carcinoma(pat) mikroinvazyon gösteren karsinom
microneurosurgery(c) mikrocerrahi
microorganismmikroorganizma; bakteriler, spriller, riketsiyalar, virüsler, mantarlar ve mikroparazitler gibi ancak mikroskopla görülebilecek canlı organizmalar
microscopemikroskop
microsecondmikrosaniye; saniyenin milyonda biri
microsurgery(c) mikrocerrahi; özel mikroskoplar kullanılarak yapılan cerrahi girişim
microwave(fiz) mikrodalga; bin ile otuz bin megahertz arasında titreşimi olan elektromanyetik dalga, uzunluğu bir milimetreden bir metreye kadar değişebilen elektromagnetik dalga
microwave applicator, for hyperthermiahipertermi tedavisi için mikrodalga (ısı) aplikatörleri
micturationmiksiyon; idrar çıkarma, işeme
mid-önek; orta, ortadaki
midbrain tumorsortabeyin tümörleri
middleorta kulak tümörleri
midjugular lymph nodes(anat) orta boyun ön lenfatik zincirde bulunan lenf bezleri
midsternumsternum ortası
migrainemigren; yarım başağrısı
migrationmigrasyon; göç, yerdeğiştirim
millicurie, mCi(nt, rt) miliküri; bir kürinin binde biri
millisecondmilisaniye; saniyenin binde biri
millivolt(fiz) milivolt; volt n binde biri
mineral oilsmineral yağlar
mini-önek; kısa, küçük
minimum(rt) minimum tümör dozu
mirtazapine(f) mirtazapin; yeni kuşak bir antidepresan
mis-önek; yanlış, kötü, hatalı
misadministration(onk, rt) hatalı ilaç veya radyoterapi uygulama
misonidazole(f) mizonidazol
mithracin (plicamycin)(f, onk) mitrasin; bir akilleyici sitostatik
mithramycin(f, onk) mitramisin; bir alkilleyici sitostatik
mitochondriummitokondriyum
mitomycin C(f, onk) mitomisin C; bir kemoterapötik ajan (alkilleyici sitostatik)
mitosismitoz
mitotic index(onk) mitotik indeks
mitoxantrone(f, onk) mitoksantron; bir antibiyotik grubu sitostatik
mitral atresiamitral atrezi
mitral incompetencemitral yetersizliği
mitral insufficiencymitral yetersizliği
mitral stenosismitral stenozu; mitral darlığı
mitral valve replacementmitral kapağı replasmanı
mixed mesodermal tumor of ovary(onk, pat) overin miks mezodermal tümörü
mixed müllerian tumor of endometrium/ovary/salivary gland(onk, pat) endometriyum/over/tükürük bezinin miks mülleriyan tümörü
mixed tumorsbirden fazla histoloji içeren tümörler
MLL geneMLL geni, lökomojenik translokasyon geni
modelmoderatör; ikiden fazla konuşmacının katıldığı bilimsel toplantıda konuşmaların düzenli bir şekilde gidişini sağlıyan toplantı yöneticisi
modificationmodifikasyon; değiştrim
modulators, biologicbiyolojik modülatörler
Mohs technique, micrographic surgery(c) deri tümörlerinin tedavisinde kullanılan bir cerrahi teknik
molarazı dişi
mold therapy(rt) bir çeşit brakiterapi; kalıp üzerine radyoaktif madde konarak yapılan tedavi
molemolekül
molecular biologymoleküler biyoloji
molecular genetic(g) moleküler genetik
moniliasis, oral cavity radiotherapyoral kavite ışınlaması sırasında görülen mantar infeksiyonu
monitor unit(rt) monitör ünitesi
monitoringmonitörde izleme, gözleme
mono-önek; tek, bir
monoamine oxidase inhibitors(f) monoaminoksidaz inhibitörleri; bir antidepresan ilaç grubu
monochromatictek renkli
monoclonal antibodiesmonklonal antikorlar; bir tür klona yönelik geliştirilen antikorlar
monoclonal gammopatymonoklonal gamopati; bir tür antikor klonunun çoğaldığı durum, hastalık
monocytosismonositoz; kanda monositlerin artışı
MOPP chemotherapy(f, onk) Hodgkin hastalığında kullanılan bir kombine kemoterapi rejimi
MOPP-ABVD chemotherapy(f, onk) Hodgkin hastalığında kullanılan bir kombine kemoterapi rejimi
morbiditymorbidite, 1. Hasta bulunma hali, 2. Belirli bir toplum kesiminde bir hastalığın sıklık oranı
morphea basal cell carcinoma(onk, pat) bir bazal hücreli karsinom tipi
morphine(f) morfin, opoidlerin prototipi
morpho-önek; şekil, biçim
morphologymorfoloji
mortalitymortalite; ölüm oranı; belirli bir toplum kesiminde belirli bir zaman diliminde ölümlerin bütün popülasyona oranı,
mortality ratemortalite (ölüm) oranı; belirli bir hastalıktan ölenlerin tüm hastalığa yakalanmış olanlara oranı
motor neurone diseasemotor-nöron hastalığı,
motor neurone weakness(anat) ağız,
mouth hygieneağız yıkama
MRI, magnetik resonanse imagining(r) manyetik rezonans görüntüleme işlemi
mRNA, messenger ribonucleic acidhaberci RNA, mRNA
MTX(f, onk) bkz methotrexate
mucin gland(anat) müsin salgılayan bez
mucinous carcinoma(onk, pat) müsinöz karsinom
mucinous invasive tumors, ovarian(onk, pat) over kaynaklı invaziv müsinöz tümörler
mucocele(pat) mukosel
mucoepidermoid carcinoma/cancer(onk, pat) mukoepidermoid kanser
mucopolysaccharidesmukopolisakkaridler
mucosa(anat) mukoza; bazı iç organların iç yüzünü kaplayan tabaka
mucositis(onk, rt) mukozit; mukozanın radyasyon, kemoterapi veya diğer ajanlarla hasara uğratılması sonucu gelişen yangısal reaksiyonu ve mukoza iltihabı
mucous gland carcinomas/tumors(onk, pat) müköz bez kanserleri/tümörleri
mucous membrane(rt) radyoterapi sonrası gelişen müköz membran reaksiyonu
mucussümük, balgam gibi
multi-, multusönek; çok-
multidrug resistance(f, onk) birçok ilaca karşı direnç gelişimi
multidrug resistance protein, MRPmultidrag direnç proteini; birden fazla ilaca gelişen direnç protein geni
multifocalçok odaklı
multiformçok şekilli, çok biçimli
multigravidamültigravid; iki veya daha fazla defa gebe olan kadın
multileaf collimator(rt) çok yapraklı kolimatör
multimodal therapymultimodal (birden fazla tedavi yöntemlerini içeren) tedavi
multiparamültipar; birden fazla doğum yapmış kadın
multiple myeloma(onk, pat) mültipl miyelom; bir plazma hücre kanseri,
multiple nevoid basal cell carcinoma syndrome (Gorlin syndrome)(onk, pat) mültipl nevoid bazal hücreli karsinom sendromu,
multiple, multiplex(onk) mültipl endokrin neoplazi sendromu; birden fazla endokrin tümörü içeren klinik tablo,
muralmüral trombüs; genellikle kalp boşluklarından biri içinde duvara yapışık bir haldeki trombüs
murmursufl; üfürüm
Murphy Staging System for Childhood Non- Hodgkin Lymphoma(onk) Çocukluk çağı Hodking dışı lenfoma için Murphy Evreleme Sistemi
muscle(anat) kas, adale,
muscularis propriamuskülaris propiya; mukozanın altındaki tabaka
musculoskeletal disorderskas-iskelet sistemi hastalıkları
musculoskeletal systemkas-iskelet sistemi
Musculoskeletal Tumor Society Staging System(onk) Kas iskelet Tümörleri Cemiyeti Evreleme Sistemi
mustard gas(f, onk) mustard gazı
mustinebkz nitrogen mustard
mutagen(g) mutajen; mutasyona yol açabilen kimyasal veya fiziksel etken
mutagenesis(g) genetik mutasyona yol açma olayı
mutagenic(g) mutajenik; genetik mutasyona yol açan
mutamycinbkz mitomycin C
mutation(g) mutasyon; gen değişimi
myalgiakas ağrısı
myasthenia gravismyastenia gravis; bir çizgili kas hastalığı
myasthenic syndromemiyastenik sendrom
myc oncogenemyc onkojeni
mycetesson ek; mantar
mycobacterial infectionsmikobakteriyal infeksiyonlar
mycobacterium smegmatispenis tümörü etyolojisinde rol oynayan bir tür mikroorganizma
mycosis(onk, pat) cildin T-hücreli lenfoması
mycotic aneurysmmikotik anevrizma
myelitis(onk, rt) miyelit; medulla spinalisin hasarı veya iltihabı,
myelitis, radiation-induced(rt) radyasyon sonucu gelien omurilik hasarı
myeloblastic leukemia(onk) miyeloblastik lösemi
myelocytic leukemia(onk) miyelositik lösemi
myelodysplastic syndromesmyelodisplastik sendromlar
myelofibrosisMyelofibroz
myelography(r) miyelografi
myeloidmiyeloid,
myeloid leukaemia(onk) miyeloid lösemi
myeloma kidneymültipl myelom hastalığının böbreği tutması
myeloma, multiple(onk) mültipl myeloma,
myelomonocytic leukemia(onk) miyelomonositik lösemi
myelopathy, radiation-induced(rt) radyasyon sonucu olan omurilik hasarı
myelophthisic anemiamiyelofitizik anemi; kanserin kemik iliğini tutması nedeniyle gelişen anemi
myeloproliferative disordersmiyeloproliferatif hastalıklar
myelosuppressionmiyelosüpresyon; kemik iliğinin çalışmasının engellenmesi
myelotomy(c) miyelotomi; bir çeşit omurilik operasyonu
myleranbkz busulphan
mylohyoid muscles(anat) milohiyoid kasları
myo-önek; adele, kas
myoblastoma(onk, pat) miyoblastom; dil, larinks ve mesanede görülen yumuşak dokunun granüler hücre tümörü
myocardial disordersmiyokard hastalıkları
myocardial infarctionmiyokard infarktüsü
myocardial ischemiamiyokardiyal işkemi
myocardial tumorsmiyokard tümörleri
myocarditismiyokard iltihabı
myocardium(anat) kalp kası
myocutaneous flapsmiyokütanöz flepler
myocyteMiyosit
myoepithelioma of salivary gland(onk, pat) tükürük bezinin myoepitelyoması
myofibrilmiyofibril; kas lifi
myofibroma(onk, pat) miyofibrom
myofibrosisMiyofibrozit
myoma(onk) miyom, bir çeşit düz kas tümörü
myometrial invasion of endometrial carcinoma(onk, pat) endometriyal karsinomun miyometriyum invazyonu
myometrium(anat) miyometriyum; uterusun kas tabakası
myopathymiyopati; bir çeşit kas hastalığı
myopiamiyop; uzağı iyi göremeyen kimse
myosinmiyozin; kas dokusu içinde bulunan ve aktin ile etkileşerek kasın kasılma ve gevşemesini sağlayan protein parçacığı
myositis ossificans(pat) miyozitis ossifikan
myotoniamiyotoni; kasların kasılmış hali
myxosarcoma, of soft tissue(onk, pat) yumuşak dokunun miksosarkomu
N-metyhyl-D-aspartate (NMDA) receptor antagonists(f) N-metil-D-aspartat (NMDA) reseptör antagonistleri; bir tür analjezik ilaç grubu
N-myc oncogenesN-myc grubu onkojenler
N-nitroso compounds(k) içeriğinde N- nitroz bulunan bileşikler
nabilone(f) sentetik kannabinoid
nail bad tumorstırnak yatağı tümörleri
naloxone(f) nalokson; morfinin tipik antagonisti olan ilaç
nano-önek; çok küçük, bilyonda bir
naproxen(f) bir analjezik ilaç
narcotic analgesic(f) morfin türü ağrı kesicilere verilen genel isim
nares(anat) burun delikleri
nasal(anat) burun boşluğu,
nasal cavity tumors/cancers(anat) burun boşluğu,
nasal obstructionburun tıkanıklığı,
nasal septum(anat) burun septumu,
nasal septum carcinoma(onk, pat) nazal T hücreli lenfoma,
nasal vestibule(anat) burun vestibülü,
nasal vestibule lesionsburun vestibülü lezyonları
nasofrontalburun ile alın bölgesine ait
nasogastric catheternazogastrik kateter
nasolacrimal duct and sac(anat) gözyaşı bezi kanalı ve kesesi
nasopharyngeal cancer/carcinoma(onk, pat) nazofarenks kanseri/karsinomu
nasopharyngoscopynazofarinksin endoskopik tetkikine yarıyan görüntüleme aygıtı
nasopharynx(anat) nazofarinks,
nasopharynx cancernazofarinks kanseri
natalitydoğum oranı
National Cancer Information Center, NCIC(onk) Ulusal Kanser Bilgilendirme Merkezi
National Cancer Institute, NCI(onk) Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü
National Center for Health StatisticsAmerikan Ulusal Sağlık İstatistik Merkezi
National Coalition of Cancer SurvivorshipAmerikan Ulusal Kanserle Yaşıyanlar Birliği
National Comprehensive Cancer Network(onk) Amerikan Ulusal Gelişmiş Kanser Ağı
National Wilms Tumor Study Group, NWTSG(onk) Amerikan Ulusal Wilms Tümörü Çalışma Grubu
natrium(k) sodyum
natriuresisnatriürezis
natriuretic(f) natriüretik
natulanebkz procarbazine
natural historydoğal katil hücreler
nauseabulantı ve kusma
navelbine (vinorelbin)(f, onk) navelbin (vinonelbin) ; bir mitotik ağ inhibitörü olan sitostatik
neck(anat) boyun,
neck dissection(c) boyun disseksiyonu,
neck irradiation(rt) boyun ışınlaması,
neck lymph nodes(anat) boyun lenf bezleri,
neck painboyun bölgesi tümörleri/kanserleri
necrosisnekroz; doku ölümü
necrotizing enterocolitisnekrotize enterokolit
needle biopsyiğne biyopsisi
nefazodone(f) nefazodon; yeni bir tür antidepresan ilaç
Nelson syndromeNelson sendromu
neo-önek; yeni
neoadjuvant chemotherapy(onk) cerrahi öncesi kemoterapi uygulanması
neoangiogenesisneoanjiyogenez; tümörün geliştirildiği yeni damar oluşumu
neobladder reconstruction(c) yeni mesane yapılması operasyonu
neomycin(f) neomicin; bir çeşit antibiyotik
neon ion irradiation(rt) neon iyonları ile ışınlama
neoplasianeoplazi, ur gelişmesi
neoplasmneoplazma, ur, anormal yeni bir büyüme
neoplasticneoplastik; ursu, ur yapısında
neovascularizationyeni damarlanma
nephrectomy(c) nefrektomi; böbreğin cerrahi yolla çıkarılması
nephriticböbreğe ait
nephritisnefrit; böbrek iltihabı
nephroblastoma(onk, pat) nefroblastom; bir böbrek tümörü
nephrolithiasisböbrek taşları
nephroma, congenital mesoblastic(onk) konjenital mezoblastik nefroma, bebeklerde görülen bir tür böbrek kaynaklı tümör
nephropathynefropati; böbrek rahatsızlığı, böbrek hastalığı
nephrotic syndromenefrotik sendrom
nephrotoxicitynefrotoksisite; böbrek toksisitesi
nephroureterectomy(c) böbrek ve üreterin cerrahi yolla çıkarılması
nervesinir ileti çalışmaları,
nerve graft(onk) sinir kılıfı sarkomu,
nerve sheat tumors(onk) sinir kılıfı tümörleri
nervoussinir sistemi
neural(onk) nöral tepe tümörleri,
neural conductionsinir dokusu
neuralgianevralji; sinir ağrısı
neurasthenianevrasteni; ileri derecede yorgunluk, güçsüzlük, uykusuzluk, iştahsızlık, bellek zayıflaması, depresyon gibi semptomlar gösteren sinir sistemi hastalığı
neuraxis seeding(onk) omurilik, beyin ve filum terminale de ekilme şeklinde metastatik yayılım
neurilemmoma(onk, pat) bir sinir dokusu tümörü
neurinoma(onk, pat) nörinom; bir sinir dokusu tümörü
neuritissinir iltihabı
neuroblastoma(onk, pat) nöroblastom; çoçukluk çağında görülen otonom sinir sistemi tümörü
neurocardiogenic syncopenörokardiyojen senkop
neurocutaneous syndromesnörokutanöz sendromlar
neurocytoma(onk, pat) nörositoma; sinir sisteminde subepandimal matriks hücrelerinden kaynaklanan tümör
neuroectodermal tumors(onk) Fetüsün nöroektoderm yaprağından kaynaklanan kötü differansiye embriyonal tümörler
neuroendocrine small cell carcinomas(onk, pat) nöroendokrin küçük hücreli karsinomlar
neuroendocrine tumors/carcinomasnöroendokrin tümörler/karsinomlar
neuroepithelial tumor(onk, pat) glial hücrelerden veya prekürsörlerinden kaynaklanan tümör
neurofibroma(onk, pat) nörofibrom; kraniyal ve periferik sinirlerden kaynaklanan bir çeşit tümör
neurofibromatosisyaygın nörofibromlarla oluşan hastalık
neurofibrosarcoma(onk, pat) nörofibrosarkom; bir çeşit habis tümör
neurogenic painnörojenik (sinirsel) ağrı
neurogenic sarcoma(onk, pat) nörojenik sarkom; bir çeşit nöral kaynaklı sarkom
neurogenic tumorsnörojenik tümörler
neuroglial cellsnörohormonal aktivasyon
neurohypophysis damagenörohipofiz hasarı
neuroleptics(f) nöroleptik; fenotiazin grubu antipsikotik ilaç
neurologic(onk, pat) akustik nörinom; işitme sinirinden kaynaklanan bir tümör
neuromuscular blocking agentskas sinir blokaj yapan ajanlar
neuron-specific enolasenöron spesifik enolaz
neuropathic painnöropatik ağrı
neuropathologysinir sistemi patolojisi
neuropathynöropati
neuropsychologic alterations after radiotherapy(rt) radyoterapi sonrası gelişen nöropsikolojik değişiklikler
neuropsychologic deficits, with cranial radiotherapy(rt) kraniyal radyoterapi sonrası gelişen nöropsikolojik bozukluklar
neurosarcoma(onk, pat) nörosarkom
neurosisnöroz; nevroz
neurosurgerybeyin-omurilik cerrahisi
neurosurgerybeyin cerrahisi
neuroticnevrozlu; sinir hastalığı olan
neurotomy(c) nevralji tedavisi için yapılan bir ameliyat
neurotoxicitynörotoksisite
neutral(fiz) nötral
neutron(fiz) nötron,
neutron beam irradiation(rt) nötron ışınlaması
neutron capture therapy(rt) bir çeşit nötron tedavisi,
neutropenia(rt) radyasyon sonucu gelişen nötropeni
neutrophilianötrofili; kanda nötrofil hücrelerinin artması
nevoid basal cell carcinoma syndrome(onk) nevoid bazal hücre karsinom sendromu
nevus, çoğul nevi(pat) nevüs; selim yapılı deri tümörü, ben
newbornyenidoğan, yenidoğmuş
nickel(k) nikel (maden)
nicotinenikotin içeren ve deriye uygulanan flaster
night sweats, in Hodgkin disease(onk) Hodgkin hastalığında gece terlemeleri
nipple(anat) meme başı
nitrate(k) azot,
nitrogen mustard(f, onk) nitrojen mustard; hardal gazı, bir tür alkilleyici sitostatik
nitroimidazoles(f) nitroimidazoller
nitrosaminesnitrozaminler; nitratlardan midede oluşan ve kanser oluşumuna yol açtığı düşünülen bileşikler
nitrosoureas(f, onk) nitrozüreler, bir tür alkilleyici sitostatikler
NMDA receptor antagonists(f) bir tür ağrı kesici özelliği olan ilaçlar
nociceptornosiseptör; ağrı reseptörü
nocturianoktüri; gece idrara kalkma
nocturnalnoktürnal; geceye ilişkin, gece oluşan
nocturnal anginanoktürnal anjin; geceleri gelen angina
nocturnal dyspneanoktürnal dispne; gece dispnesi
node, nodusdüğüm
nodular melanoma(onk, pat) nodüler melanom
nodule, nodulusdüğüm, nodül
nomenclaturenomenklatür; 1. Bilim veya sanat alanında kullanılan isimlerin oluşturduğu bir sistem; 2. Taksonomik bir sınıflamada yer alan organizma türlerine ve gruplarına ad verme işlemi
nominal standard dose, NSD(rt) nominal standart doz
non-önek; gayri-, -siz
non-Hodgkin lymphoma(onk, pat) Hodgkin dışı lenfoma
non-invasiveinvazif olmayan, kansız
non-small cell lung cancer(onk, pat) küçük hücreli olmayan akciğer kanseri
nonhypoxic cell sensitizers(onk, rt) hipoksik olmayan hücreleri hassaslaştıran ajanlar
nonpolyposis colorectal cancer(onk) polip içermeyen bağırsak kanseri
nonsealed radionuclide therapy(nt, rt) kapatılmamış radyoaktif madde ile yapılan tedavi
nonseminomas(onk, pat) seminom dışı olan testis tümörleri
nonsteroidal anti-inflammatory drugs, NSAIDS(f) steroid yapıda olmayan iltihap önleyici ilaçlar
norepinephrine(f) norepinefrin; noradrenalin
normeperidine(f) normeperidin; meperidin (bir opoid) adlı ilacın metaboliti
northern blot hybridizationhücrelerden RNA ekstrakisyonu yaparak anormal gen ekspreyonun sağlanması tekniği
nortriptyline(f) nortriptilin; bir tür trisiklik antidepresan grubu ilaç, antidepresif ilaç
nose(anat) burun,
nose tumorsburundan kaynaklanan tümörler
nostril(anat) burun deliği
novocain(f) novokain; lokal anestezide kullanılan bir ilaç
NSAIDs(f) Nonsteroidal Antiiflammatory Drugs, steroid yapıda olmayan iltihap önleyici ilaçlar
nuclearnükleer,
nuclear cardiologynükleer tıp,
nuclear reactionnükleer reaksiyon
Nuclear Regulatory CommissionNükleer madde veya iyonizan ışınların kullanımı ile ilgili düzenlemeleri yapan komisyon
nucleotidesnükleotidler
nucleusnükleus, nüve, çekirdek
nulliparityhemşire
nutrimentgıda
nutritionbeslenme,
nutritional supportbeslenme durumu
nystagmusnistagmus; gözün sağa sola titremesi
oat-cell carcinoma(onk, pat) küçük hücreli kanser
obesityobezite; şişmanlık
obstructionobstrüksiyon; darlık, tıkanıklık
obstructiveobstrüktif üropati; idrar yollarında tıkanmaya bağlı böbrek yolları hastalığı
occludedtıkalı
occlusionobstrüksiyon; tıka (n) ma
occlusive thrombustıkayıcı pıhtı veya trombüs
occult blood in stooldışkıda gizli kan
occupationalmesleki riskler
octreotide (sandostatin)(f) octreotid; bir somatostatin analogu
octreotide sintigrafisioctreotidin vücuttaki tümördeki dağılımını araştıran nükleer tıp tetkiki
ocularoküler; göze ait,
ocular disordersgöz ve göz çevresi tümörleri
oculomotor nerve (CN III)(anat) okülomotor sinir; III. Kafa çifti siniri
odds ratioolasılık oranı
odontalgiadiş ağrısı
odontogenic tumor(onk, pat) dişe ait dokulardan kaynaklanan tümör
odontologydiş ve diş gelişmesinden bahseden ilim
odontoma(onk, pat) odontoma; bir diş tümörü
odynophagiayutma sırasında gelişen ağrı
oedemabkz edema
oesophageal carcinomaözofagus kanseri, yemek borusu kanseri
oesophagusbkz esophagus, yemek borusu
oestrogen(s)östrojen (ler)
oestrogen-receptor-negative/positive tumours(onk, pat) östrojen reseptör negatif/pozitif tümörler
Office of Alternative MedicineAlternatif Tıp Bürosu
oinmentmerhem
olfactory nerve (CN I)(anat) koku siniri, I. Kafa çifti siniri
olfactory neuroblastoma(onk, pat) olfaktor sinirden orijin alan bir tümör
oligoastrocytoma(onk, pat) oligoastrositoma; bir beyin tümörü
oligodendroglioma(onk, pat) oligodendroglioma; bir beyin tümörü
oligonucleotide primersküçük nükleotidlerden oluşan yapılar
oligospermiaoligospermi; sperm sayısının azalması
omentectomy(c) omentumun (karın içi yağ yastıkçığı) cerrahi yolla çıkarılması
omentum(anat) omentum; bağırsakları örten zar
oncocytic carcinoma(onk, pat) onkositik karsinom
oncocytoma(onk, pat) selim tipde bir parotis/tükürük bezi tümörü
oncogenes(onk) onkojenler; kanser yapıcı özelliği olan genler
oncogenic virusonkojenik virüs
oncologistonkoloji uzmanı
oncologyonkoloji eğitimi
oncoticonkotik basınç
oncovinbkz vincristine
ondansetrone(f) ondansetron; serotonin antagonisti bir antiemetik
oo-önek; yumurta
oocyteolgunlaşmamış dişi gamet
oophorectomy(c) overlerin (yumurtalıkların) cerrahi yolla çıkarılması
oophoropexy(c) overlerin ameliyatla yerlerinin değiştirilmesi
operating room(c) operasyon odası
operationoperasyon; ameliyat
operativeameliyata ait
ophthalmicgöz ve çevre doku tümörleri
ophthalmologic examinationgöz muayenesi
ophthalmopathyoftalmopati; tiroit bezi hastalıklarında görülen göz ve orbita değişiklikleri
ophthalmoplegiaoftalmopleji
ophthalmoscopeoftalmoskop
ophthalmoscopyoftalmoskopla muayene
opioid analgesics(f) afyondan elde edilen analjezikler
opioids(f) opioidler, morfin türevi ilaçlar
opium(f) afyon
opportunistic infectionsfırsatçı infeksiyonlar
optic(anat) optik kiazma; göz sinirlerinin çaprazlaştığı sinir bölümü,
optic fundus(anat) gözdibi,
optic glioma(onk, pat) optik sinir gliyomu,
optic nerve (CN II)(anat) optik siniri; II. Kafa çifti siniri,
optic nerve injuriesoptik (görme) sinirin zedelenmesi,
optic nerve sheath meningioma(onk, pat) optik sinir kılıfı meninjiyomu,
optic neuropathy, radiation-induced(rt) radyasyon sonucu gelişen optik sinir hasarı (nöropati) ,
optic pathwaysgörme siniri yolları
oralağızdan, ağıza ait,
oral cavity(anat) ağıziçi boşluğu,
oral cavity cancers/tumors(f) oral kontraseptifler; doğum kontrol hapları,
oral disorders(anat) ağız içi mukozası
orbit(anat) göz çukuru
orbital pseudotumororbitadan orijin almış yalancı tümör
orbital structuresorbital yapılar
orbital tumorsorbital (göz ve çevresi yapılar) tümörler
orchiectomy(c) orşiektomi; testisin cerrahi yolla çıkarılması
orchiopexy(c) orşiopeksi, testisin ameliyatla normal yerine (skrotum) indirilmesi operasyonu
orchitis(c) organ transplantasyonu
organicorganik çözücüler
organismorganizma
orifice(anat) delik, ağız
orofacial painyüz-ağız bölgesi ağrıları
oropharyngeal cancer/carcinoma(anat) orofarinks
ortho-önek; düz, doğru
orthodonticsdiş bozukluklarını düzeltme ile uğraşan diş hekimliği dalı
orthomolecular therapyortomoleküler tedavi; besinlerin çok fazla miktarda alınması ilkesine dayanan tedavi biçimi
orthopneaortopne
orthostaticortostatik,
orthostatic hypotensionortostatik hipotansiyon
orthovoltage beam(rt) 100-500 keV enerjisinde X-ışını
orthovoltage X-ray therapy(rt) ortovoltaj potansiyel farkında çalışan ve X-ışını üreten tedavi ünitesi
osseouskemik gibi, iskeleti olan,
osseous metastaseskemik metastazları
ossificationkemikleşme
osteitis, radiation-induced(rt) radyasyon sonucu gelişen kemik iltihabı
osteoarthropathy, hypertrophic pulmonary(onk) akciğer hastalıkları sonucu gelişen hipertrofik osteoartropati
osteoarthrosisosteoartroz; eklem iltihabı
osteoblastoma(onk, pat) selim bir kemik tümörü
osteoblastskemik yapıcı hücreler
osteochondroma(onk, pat) osteokondrom; selim bir kemik tümörü
osteoclastkemik yıkımı yapan hücre
osteoclast-activating factorsosteoklastları uyaran faktör
osteogenesiskemik doku gelişimi
osteogenic sarkoma(onk, pat) osteojenik sarkom; habis bir kemik tümörü
osteoid osteoma(onk, pat) bir kemik tümörü
osteology(anat) osteoloji; kemik bilimi
osteolytic lesionsosteolitik (kemik yıkımı) lezyonlar
osteoma(onk, pat) selim bir kemik tümörü
osteomyelitiskemik iliği iltihabı
osteonecrosisosteonekroz; kemik nekrozu, ölümü
osteopathyosteopati
osteoporosisosteoporoz; kemik kırılganlığının artması ve mineralizasyonunun azalması
osteoradionecrosis(rt) osteoradyonekroz; radyasyona bağlı gelişen kemik nekrozu
osteosarcoma(onk, pat) osteosarkom; kemiğin habis bir tümörü
osteosarcoma(onk, pat) osteosarkom; habis bir kemik tümörü
osteotomy(c) kemiği kesme veya bir parçasını çıkarma ameliyatı
ostomy support programsostomi destek programları
otalgiakulak ağrısı
otitis externadış kulak iltihabı
otitis mediaorta kulak iltihabı
otologyotoloji; kulak ve kulak hastalıkları bilimi
outflowçıkış
outputdebi, verim
ovarian ablation(c) overlerin cerrahi yolla çıkarılması
ovarian cancers/tumorsyumurtalık (over) kanserleri/tümörleri
ovarian cystsyumurtalık (over) kistleri
ovarian dysgerminoma(onk, pat) over disgerminomu; yumurtalığın germ hücreli tümörü
ovarian fibroma(onk, pat) over fibromu
ovarian follicle(anat) over follikülü
ovarian germ cell tumors(onk, pat) over n germ hücreli tümörleri
ovarian ligament(anat) yumurtalık ligamenti
ovary(anat) over; yumurtalık,
ovary cancerover kanseri
overkill phenomenon(rt) aşırı ve gereğinden fazla hücre ölümü
overloadyüklenme
overridingata biner gibi
ovoidyumurta şeklinde
ovulationyumurtlama
ovum(anat) yumurta
oxaliplatin(f, onk) oksaliplatin; yeni kuşak platin derivesi olan sitostatik
oxazepam(f) oksazepam; bir tür benzodiazepam grubu antibiyotik
oxybutynin chloride(f) oksibutinin klorid; bir antikolinerjik ilaç
oxycodone(f) oksikodon; bir morfin türevi
oxygene(g) P 53 onkojeni; en önemli anti- onkojen genlerden bir tanesi
pacemakerdüzenli kendiğinden uyarı veren kap veya bağırsağın özel sinir hücreleri
paclitaxel (taxol)(f, onk) paklitaksel, yeni kuşak G2M inhibitörü bir sitostatik ilaç
paediatric cancerskemiğin Paje hastalığı
Paget disease of breast(onk) memenin Paje hastalığı
painağrı,
pain killer(f) ağrı dindirici ilaç,
pain managementağrı tedavisi
pair production(rt) x veya gamma ışınlarının absorbsiyonu sırasında oluşan olay
palatal cancersert/yumuşak damak kanseri
palate(anat) damak
palatin glands(anat) damakta bulunan minör tükürük bezleri
palatin nerve(anat) damak siniri
palatoglossal muscle(anat) palatoglossal kas
palatopharyngeal muscle(anat) palatofarinjiyal kas
palladium-103(nt, rt) palladyum-103; bir radyoaktif madde
palliationpalyasyon amacıyla yapılan bakım
palliative therapy/treatment(onk, rt) palyasyon tedavisi
palmar-plantar dysesthesia(onk) devamlı FU verildiği zaman el ve ayak tabanlarında görülen ağrılı renk değişikliği
palpationpalpasyon; el ile muayene
palpitationpalpitasyon; çarpıntı
pamidronate(f) pamidronat; bir osteoklast inhibitörü
Pan American Health OrganizationTüm Amerika Sağlık Kuruluşu
pan-önek; bkz pancarditis
panarteritispanarterit; arter duvarının tamamını tutan iltihaplı hastalık
panarteritis nodosapanarteritis (periarteritis) nodoza
panarthritispanartrit; bütün eklemlerin veya bir eklemi oluşturan bütün yapıların iltihaplı hastalığı
panasthenia(rt) radyasyona bağlı gelişen pankardit
panchromaticpankromatik; bütün boyalarla boyanabilen
Pancoast syndrome(onk) Pancoast sendromu
Pancoast tumour(onk) Pancoast tümörü
pancreas(anat) pankreas
pancreatectomy(c) pankreatektomi; pankreasın cerrahi yolla çıkartılması
pancreatic adenocarcinoma(onk, pat) pankreatik adenokanser
pancreatic cancerpankreas kanseri
pancreatic endocrine tumors(onk) pankreasın endokrin tümörleri
pancreatic insufficiencypankreas yetersizliği
pancreatic intraepithelial neoplasia(onk, pat) pankreas kanserinin en erken (henüz epitel dışına çıkmamış) insitu hali
pancreatic islet cell carcinoma(onk, pat) pankreasın islet hücreli karsinomu
pancreaticoduodenectomy(c) panreas ve duodenumun cerrahi olarak çıkarılması
pancreaticojejunostomy/pancreaticojejunal anastomosis(c) cerrahi operasyonla pankreasın jejunuma ağızlaştırılması
pancreatitispankreasın mikrobik veya diğer iltihapları
pancytopenia, radiation-induced(rt) radyasyon sonucu gelişen pansitopeni
pandemicgenel, yaygın
panelpanik hastalığı
panendoscopyendoskopik yolla yapılan muayene
pansystolicpansistolik
pansystolic murmurpansistolik üfürüm
Papanicolaou (Pap) smear testPaptest; serviks kanseri için önerilen tarama testi
papillakabarcık, meme, mukoza kabarıklığı
papillary(onk, pat) papiller adenokarsinom,
papillary carcinoma(onk, pat) papiller karsinom,
papillary cystadenoma lymphomatosum of salivary gland(onk, pat) selim tükürük bezi tümörü,
papillary meningioma(onk, pat) papiller meninjiyoma,
papillary muscle(onk, pat) papiller böbrek kanseri,
papillary thyroid cancer(onk, pat) papiller tiroit kanseri
papilledemapapilödem; beyin içi basıncının artışı sonunucu göz dibinde oluşan değişim
papulakabarcık
para-önek; yakın, ötesinde
paraaortic lymph nodes(anat) paraaortik lenf bezleri
paracentesisparasentez; vücut boşluklarına birikmiş sıvının boşaltılması
paracervical tissues(anat) paraservikal bölge dokuları
paraclavicular lymph nodes(anat) paraklaviküler lef bezleri
paradoxicparadoks; mantığa aykırı görünen fakat hakikatte doğru olabilen düşünce
paraganglioma(onk, pat) paragangliyom
paralysedparalize; felçli
paralysisparametre
parameningeal rhabdomyosarcoma(onk, pat) parameninjiyal rabdomiyosarkom
parameningeal sites(anat) meninks ve çevre doku alanları
parametrium(anat) parametriyum
paranasal sinus cancer/tumorsparanasal sinüs kanser/tümörleri
paranasal sinuses(anat) paranazal sinüsler
paraneoplastic syndromes(onk) paraneoplastik sendromlar; kanserin olduğu yer dışında oluşturduğu uzak etkiler
parapharyngeal lymph nodes(anat) parafarinjiyal lenf bezleri
parapharyngeal space(anat) parafarinjiyal alan
paraplegiaparaprotein
parasagittal meningiomas(onk) sagittal sinüs çevresi meninjiyomaları
parasitic infectionsparazit infeksiyonları
parasternal approachparasternal yaklaşım
parasympatheticparasempatik; otonom sinir sistemine ait
parathyroid carcinoma/neoplasmsparatiroid kanseri/neoplazmaları
parathyroid glands(anat) paratiroid bezleri
parathyroid hormoneparatiroid hormonu
paraumblical veins(anat) paraumblikal venler
parenchymaparenkima; özekdoku
parentanne veya baba, ebeveyn
parenteral hyperalimentationparenteral hiperalimentasyon
parenteral nutritionparenteral beslenme
paresthesiaparestezi
parietal(anat) parietal; herhangi bir organın duvarlarına ait,
parietal bone(anat) kafatasının yan kemiği
parietal lobbeynin yan lobu
Parinaud syndrome(onk) çeşitli göz hareket bozuklukları içeren ve pineal tümörlerde görülen semptom kompleksi
Paris interstitial / intracavitary brachytherapy system(rt) brakiterapide kullanılan bir dozimetri sistemi
parityparite, doğum sayısı, doğurganlık durumu
parotid gland cancers/tumorsparotis bezi kanserleri/tümörleri
parotid salivary gland(anat) parotis bezi,
parotidectomy(c) parotis bezinin cerrahi operasyonla çıkarılması
parotiditisparotis bezinin iltihabı
paroxetine(f) paroksetin; yeni kuşak bir antidepresif ilaç
paroxysmparoksism; şiddetli ve ani nöbet
paroxysmalparoksismal; nöbet şeklinde, nöbetler halinde
partialkısmi
participantkatılımcı
particle(rt) atom partikülleri ile yapılan tedavi
passivepasif sigara içiciliği
patella(anat) diz kapağı
patencyaçıklık
patentbabaya ait
Paterson-Parker interstitial brachytherapy system(rt) brakiterapide doz planlamasında kullanılan bir doz planlama sistemi
pathogenpatojen; hastalık yapıcı
pathologic evaluationpatolojik değerlendirme
pathologic fracturepatolojik kırık
pathologistpatolog
pathologypatoloji
patienthasta hakları
patternpatern; örnek, kalıp
Patterson-Brown Kelly syndromePatterson-Brown Kelly sendromu
peaktepe, en yüksek nokta
peau d range(onk) ileri evre meme kanserinde görülen meme cildinin içeri çekilmesi hali
pectoralgöğüs boşluğuna ait
pectus excavatumkunduracı göğsü
pediatricçocuk bakımı veya tedavisine ait,
pediatric cancer(onk) Pediyatrik Onkoloji Grubu
pediatricançocuk hastalıkları uzmanı
pedicle(anat) sap
Pel-Ebstein feverPel- Ebstein ateşi; daha çok lenfomalarda görülen ateş biçimi
pelvic(c) pelvis içindeki tüm organların cerrahi yolla çıkartılması,
pelvic inflammatory disease(anat) pelvik lenf bezleri,
pelvic organs(anat) pelvik organlar,
pelvic radiation therapy/irradiation(rt) pelvis ışınlaması
pelvis(anat) pelvis, leğen kemiğinin kapsadığı içbükey boşluk
pemoline(f) psikostimülan amaçla kullanılan bir ilaç
penectomy(c) penisin cerrahi olarak çıkartılması
penetrating traumadelici travma
penicillin(f) penisilin
penile cancer/carcinomapenis kanseri
penile intraepithelial neoplasia(onk, pat) penisin intraepitelyal neoplazisi
pentazocine(f) pentazosin; bir opoid analogu
pentostatin (2- deoxycofomycin)(f, onk) adenozin analogu olan bir sitostatik
penumbra(rt) ışın alanı kenarlarında ışın dozunun azaldığı bölge
peptic ulcerpeptik ülser
peptide cascadepeptid kaskad; polipeptid hormonların metabolizma süreci
percentage depth dose, PDD(rt) ışının derin dokulardaki dağılım miktarı/oranı
percussionperküsyon
percutaneousperkütan; deri yoluyla,
percutaneous transhepatic cholangiography(r) cilt altı transhepatik kolanjiyografi
performance statusperformans durumu; hastanın genel sağlık durumu
perfusionperfüzyon
peri-önek; çevresinde
perianal(anat) anüs cevresi,
periarteritis nodosaperiarteritis nodoza
pericardial disease, radiation-induced(rt) radyasyon sonucu gelişen perikard hastalıkları
pericardial effusionperikard efüzyonu, perikard sıvısı, perikard epanşmanı
pericardial tumorsperikart tümörleri
pericardiectomy(c) perikardiyektomi; perikardın cerrahi yolla çıkarılması
pericardiocentesisperikardiyosentez
pericardiotomy(c) perikardiyotomi; kalbi saran zarın kesilmesi
pericarditisperikardit; kalbi saran zarın iltihabı
pericardium(anat) perikard; kalp dış zarı
periepiglottic area(anat) larinksin epiglot çevresi bölgesi
perineum(anat) perine; tenasül uzuvları ile makat arasındaki kısım
perineural invasionsinir çevresi tutulumu
periocardiocentesiskalbi saran zar ile kalp arasında toplanan sıvının boşaltılması
periodicperyodik; belirli aralıklarla vuku bulan,
periodic acid-Schiff stain(pat) peryodik asid-Schiff boyası
periodontal diseasediş ve diş eti hastalıkları
periodonticsdiş kemik ve diş eti hastalıklarını inceleyen bilim dalı
periosteum(anat) periyost; kemik dış zarı
peripheral(anat) periferik sinirler,
peripheral nerve block(onk, pat) periferik nöroendokrin sinir tümörleri,
peripheral neuropathy(onk, pat) periferal T-hücreli lenfomalar
perirectal infectionsperirektal infeksiyonlar
peristalticperistaltik dalgalar
peritoneal(anat) periton kavitesi,
peritoneal chemotherapy(onk) periton içine kemoterapötik ilaçların uygulanması ile yapılan tedavi,
peritoneal fluid(onk) peritondan kaynaklanan habis tümör,
peritoneal papillary serous carcinoma(onk, pat) peritonda yayılmış papiller seröz karsinom,
peritoneal spread(onk) periton içi, periton yolu ile yayılım
peritoneoscopyperitonun endoskopik tetkiki
peritoneovenous shunting(c) periton ile venöz sistem arasına şant konulması
peritoneum(anat) periton; karınzarı
peritonitisperitonit; karınzarı iltihabı
permanentsürekli, kalıcı
permeabilitypermeabilite; geçirgenlik
pernicious anemiapernisyöz anemi
peroxidase stain(pat) peroksidaz boyası
perspirationter, terleme
pessimismkaramsarlık
pessimistkaramsar kimse
pessimistickaramsar, kötümser
pesticidesböcek ilaçları
Petrosphenoidal syndrome(onk) Petrosphenoidal sendrom; nazofarinks veya kafa kaidesi tümörlerinde kafa sinirleri felçleriyle kendini gösteren bir sendrom
Peutz-Jeghers syndromeintestinal papillom ve pigmentasyon ile birlikte olan bir konjenital ve premalign sendrom
Peyronie diseasePeyroni hastalığı
Ph chromosome(g, onk) Philadelfiya kromozomu; kronik miyelostik lösemide %95 oranında bulunan bir kromozom
phantom(rt) radyoterapi dozimetrik çalışmalarında insan dokularına benzer yoğunlukta ve şekilde yapılan takliti vücut
pharmacisteczacı
pharmacokineticsfarmakokinetik; ilaçların vücuttaki metabolizmalarını inceyen bilim dalı
pharmacologyfarmakoloji
pharmacyeczacılık, eczane
pharyngeal(anat) farinjiyal lenf bezleri,
pharyngeal space(anat) farinjiyal alan,
pharyngeal wall(anat) farinjiyal duvar (kas)
pharyngectomy(c) farinksin cerrahi yolla çıkarılması
pharyngitisfarenjit
pharyngoepiglottic fold(anat) epiglot ile farinks arasındaki kıvrım
pharyngoscopeyutak muayenesine mahsus alet
pharyngoscopyfarinksin endoskopik tetkiki
pharyngotomy(c) yutağı yarma ameliyatı
pharynx(anat) farinks; yutak
phenacetin(f) fenasetin; eskiden kullanılan bir analjezik (ağrı kesici)
phenomenonfenomen; olay
phenothiazines(f) fenotiazinler; bir nöroleptik ilaç grubu
phenotypefenotip
phenytoin(f) bir antiepileptik ilaç
pheochromocytoma(onk, pat) feokromositom; böbreküstü bezinden kaynaklanan bir tümör
Philadelphia chromosome(g, onk) Philadelfiya kromozomu; kronik miyelostik lösemide %95 oranında bulunan bir kromozom
phimosisfimozis; sünnet derisinin penis başının çıkışını engelleyecek şekilde daralması
phlebitisfilebit
phlebography(r) flebografi
phlebotomydamardan kan alma
phlegmbalgam
phlegmonousflegmonöz; balgamsı
phobiafobi
phosphate(k) fosfat
phosphorus(k) fosfor
phosphorylationfosforilasyon
photocoagulationfotokoagülasyon
photodynamic therapyışık kaynağı ile yapılan bir tür tedavi
photoelectric absorption/effect(rt) x veya gamma ışınlarının doku içindeki absorbsiyonu/ absorbsiyon sırasında oluşan olay
photon(fiz, rt) foton; elektromanyetik dalga enerji birimi,
photon irradiation(rt) fotonla ışınlama
phrenicfrenik; diyaframa ait,
phrenic nerve(anat) frenik sinir,
phrenic nerve palsyfrenik sinir felci
phylaxiskorunma
phylumfilum; kol
physicalfizik rehabilitasyon
physiciandoktor-hasta ilişkileri
physiologicfizyolojik
physiologyfizyoloji
physiotherapyfizik tedavisi
phytochemicalsbitkisel ilaçlar
pi meson irradiation(rt) pi-mezonlarla ışınlama
pi meson(s)(fiz, rt) pi-mezon (lar) ; atom çekirdeğinde bulunan ve tedavide kullanılan subatomik parçacıklar,
pi-mesons(fiz, rt) pi-mezonlar
piamater(anat) piyamater; beyin zarlarından biri
pigmentpigman; hayvan veya bitki dokularına renk veren madde
pigmentation, radiation-induced(rt) radyasyon sonucu gelişen pigmentasyon
pilocarpine(f) pilokarpin; ağız kuruluğu için kullanılan bir ilaç
pilocytic astrocytoma(onk, pat) pilositik astrositom; bir çeşit beyin tümörü
pinealkozalaksı,
pineal gland(anat) pineal bez,
pineal gland tumors(onk) pineal bez tümörleri,
pineal region tumors(onk) pineal bölge tümörleri,
pinealoma(onk, pat) pineal bezden kaynaklanan bir tümör
pineoblastoma(onk, pat) pineoblastom; bir pineal bez tümörü
pineocytoma(onk, pat) pineositoma; bir pineal bez tümörü
pinna(anat) kulak kepçesi
pipe smokingpipo içimi
piriform sinus(anat) hipofarinksin bir bölgesi
piroxicam(f) piroksikam; steroid yapıda olmayan iltihab giderici ve ağrı kesici bir ilaç
pituitaryhipofiz,
pituitary ablation(anat) hipofiz çukuru,
pituitary gland(anat) hipofiz bezi,
pituitary-hypothalamic hormoneshipofiz bezi tümörleri
placenta(anat) plasenta
placental alkaline phosphataseplasenta orijinli alkalen fosfataz
planardüzlemsel
planedüzlem
planning target volume(rt) radyoterapide ışınlanan hedef volüm
plant alkaloids(f) bitkisel alkoloidler
plantar wartel ve ayak tabanında oluşan siğil
plaqueplak; aterosklerotik plak,
plaque therapy(rt) bazı göz tümörlerinde plak şeklinde radyoaktif madde ile yapılan tedavi
plasma cell(onk) plazma hücre diskrazisi; plazma hücre hastalığı,
plasma cell neoplasms/tumors(onk) plazma hücreli neoplazmalar/tümörler
plasmacytoma(onk, pat) plazma hücreleri tümör
plasmapheresisplazmaferez
plasminogenplazminojen
plaster cast(rt) hasta immobilizasyonu sağlamak için yapılan kalıp, alçı
plaster of Parisalçı
plastic(rt) brakiterapide kullanılan bir teknik,
plastic mask(rt) radyoterapi set-up da kullanılan plastik maske,
plastic surgeryplato, düz çizgi
platelettrombosit,
platelet factortrombosit faktörü,
platelet-derived growth factortrombosit transfüzyonu
platinum agents(f, onk) platin içeren ajanlar,
platinum compounds(f, onk) platin içeren bileşikler
pleomorphic adenoma(onk, pat) bir çeşit tükürük bezi tümörü
pleomorphic carcinoma, of pancreas(onk, pat) pankreasın pleomorfik karsinomu
pleomorphic rhabdomyosarcoma(onk, pat) bir çeşit yumuşak doku sarkomu
pleomorphic xanthoastrocytoma(onk, pat) bir çeşit sinir sistemi tümörü
plethorakan fazlalığı
pleura(anat) plevra; akciğer zarı
pleural effusion/fluidplevral efüzyon/sıvı
pleural mesothelioma(onk, pat) plevral mezotelyoma; plevradan kaynaklanan bir tümör
pleurectomy(c) plevranın cerrahi yolla çıkarılması
pleurisyplörezi; plevra iltihabı, plöritis
pleuriticplevradan kaynaklanan ağrı
pleuroperitoneal shunting(c) plevral efüzyonların tedavisinde kullanılan plevra-periton arası şant
pleuropneumoniaakciğer zarı ve akciğer iltihabı
pleuroscopyplevranın endoskopik tetkiki
plexus(anat) sinir ağı
plicaderi katmeri, büklüm
plicamycin (mithracin)(f, onk) plikamisin; bir akilleyici sitostatik, hiperkalsemi tedavisinde kullanılan bir ajan
pneumococcal vaccinepnömokok aşısı
pneumocystis carinii infectionpnömosistitis karini infeksiyonu
pneumocytespnömositler
pneumoencephalogram(r) santral sinir sistemi içindeki ventriküllere hava verilerek yapılan görüntüleme
pneumomediastinitispnömomediastenit
pneumonectomy(c) akciğerin cerrahi yolla çıkarılması
pneumonia/ pneumonitisakciğer iltihabı, zatüre
pneumonitis, radiation-induced(rt) radyasyon sonucu gelişen akciğer iltihabı
pneumothoraxplevra zarları arasına hava kaçması
point mutationsnokta mutasyonları
polonium(nt, rt) polonyum; bir radyoaktif madde
poly-önek; çok
polycyclic aromatic hydrocarbons(k) polisiklik aromatik hidrokarbonlar
polycystic ovarian syndromepolikistik over sendromu
polycytemia vera(onk) polisitemi vera, eritrositlerin çoğaldığı miyeloproliferatif hastalık
polymorphism(g) iki veya daha fazla alternatif fenotiplerce belirlenen bir popülasyonda herbirinin kaydedilebilir bir hızda birlikte ortaya çıkması
polymorphouspolimorf
polymyositispolimiyozit
polyoestradiol phosphatepoliestradiol fosfat
polyoma viruspolyoma virüsü
polyp(s)polip (ler)
polypectomy(c) polip n çıkarılması
polypeptidespolipeptidler
polypoid carcinoma/tumorpolipoid (polip benzer) karsinom/tümör
polypoid lesionspolipoid lezyonlar
polyposis colikalın bağırsaksa birçok polipin bir arada bulunması
pons(anat) pons,
pons glioma(onk) pons kaynaklı gliyom
pontine tumorspons tümörleri
positron(fiz) pozitron; pozitif yüklü elektron
positron emission tomography, PET(r) pozitron emisyon tomografisi
post-önek; sonra
post-mortemöldükten sonra, otopsi
postcricoid area(anat) hipofarinksin krikoid arkası bölümü
postcricoid cancer/carcinoma(onk) gırtlağın krikoid kemiği altı bölgesinden kaynaklanan kanseri
postcricoid web(anat) beyinin infratentoriyal bölümü
posterolateralposterolateral; arka-yan
postmastectomy syndromememenin cerrahi çıkarılmasından sonra gelişen olaylar ve belirtiler kompleksi
postmenopausal bleedingmenapoz sonrası kanama
postmenopausepostmenopoz; menopoz sonrası
postmenopausepostmenopoz; menopoz sonrası
postnatalposnatal (bebeğe ilişkin olarak) ; doğum sonrası, doğumdan sonra
postpartum, post partumdoğum sonrası, doğumdan sonra
postprandialpostprandiyal; yemekten sonra
postthoracotomy syndrometorokotomi sonrası görülen klinik tablo
posttraumatic stress disordertravma sonrası gelişen stres hastalığı
posturalpostüral hipotansiyon
posturepostür; vücudun pozisyonu, durumu
potassium(k) potasyum
potencygüç, kudret
potent(onk) tümör hücre sayısının iki katına çıkması için geçen süre,
potentially lethal damage(onk, rt) öldürme potansiyeli olan hasar
Pott diseasePott hastalığı; omurga tüberkülozu
precapillaryprekapiller damar; arteriyollerle kapiller damarlar arasındaki kesim
precautionönceden alınan tedbir
precipitationbir çözelti içinde bulunan katı parçaçıkların dibe çökmesi olayı, tortu
preclinicalbir hastalığın klinik belirtilerinin ortaya çıkmasından önceki döneme ait
preconditioningönkoşullanma
precordiumprekordiyum; sol ön hemitoraksta kalbin önüne düşen bölge
precursorprekürsör; öncü
prediabetesprediyabet; şekerli diyabete yol açabilecek düşük glukoz toleransı durumu
predictiveöngörü değeri
predictorprediktör; öngörücü, öngördürücü
predispositionpredispozisyon; yatkınlık, belirli koşulların oluşması durumunda bir hastalığın ortaya çıkmasına yol açan gizli yatkınlık hali
prednisolone(f) prednizolon, bir kortikosteroid türevi
prednisone(f) prednizon; bir kortikosteroid türevi
predominantüstün, hakim
preeclampsiapre-eklampsi; gebeliğin ikinci yarısında gelişebilen hipertansiyon, ödem ve proteinüri üçlüsünün oluşturduğu klinik tablo
preejection phasepre-ejeksiyon fazı; ejeksiyon öncesi dönemi
pregnancygebelik
pregnanediolpregnandiyol
pregnantgebe, hamile
preleukaemia(onk) lösemi öncesi
premalignant(pat) malign (habis) gelişme öncesi,
premalignant lesionspremalign lezyonlar
prematureerken vuru, ekstrasistol
premolarküçük azı dişi
prenatalprenatal (bebeğe ilişkin olarak) ; doğum öncesi, doğumdan önce
preoperative(rt) operasyon öncesi uygulanan radyoterapi
prognosis scoring systemprognoz skorlama sistemi
programmed cell deathprogramlanmış hücre ölümü
progressive(onk, rt) ilerleyici mültifokal lökoensefalopati (santral sinir sisteminin kemoterapi verilmesinden ve ışınlamasından sonra görülen ensefalopatisi)
prostatic intraepithelial neoplasia, PIN(onk, pat) prostat kanserinin en erken dönemi
prostatitis, radiation-induced(rt) radyasyon sonucu gelişen prostat iltihabı
prosthesisprotez; sakat bir yere suni uzuv ilavesi
psoas(anat) belin iki kasından biri
pyriform fossa carcinoma(onk) hipofarinksin priform fossa bölgesinden kaynaklanan kanseri
pyriform sinus(anat) hipofarinksin piriform sinüs bölümü
pyriform sinus cancer(onk) hipofarinksin piriform sinüsünden gelişen kanser
pyrimidine analogs(f) pirimidin analogları
pyrophosphatepirofosfat
pyuriaidrarda cerahat bulunması
rabdomyoma(onk, pat) rabdomiyoma; bir yumuşak doku tümörü
rabdomyosarcoma(onk, pat) rabdomiyosarkom; bir habis yumuşak doku sarkomu
radiationradyasyon,
radiation nephropathy(rt) radyasyon nefropatisi,
radiation biology(rt) radyasyon sonucu gelişen cilt iltihabı,
radiation exposure(rt) radyasyon sonucu gelişen ensefalopati,
radiation injury(rt) radyasyon hasarı,
radiation myelopathy(rt) radyasyon sonucu gelişen miyelopati,
radiation necrosis of brain(rt) radyasyon sonucu gelişen beyin nekrozu,
radiation oncology(rt) radyasyon pnömonitisi,
radiation proctocolitis(rt) radyasyon sonucu gelişen rektal yangı reaksiyonu,
radiation reactions(rt) radyasyon reaksiyonları,
radiation sickness(rt) radyasyon hastalığı,
radiation simulation(rt) radyasyon simülasyonu,
radiation therapy(rt) radyoterapi planlamasında kullanılan simülasyon aygıtı
Radiation Therapy Oncology Group, RTOG(onk, rt) Radyoterapi-Onkoloji Çalışma Grubu,
radical(c) radikal boyun disseksiyonu
radicular painsinir kökü ağrısı
raloxifene(f) raloksifen; bir osteoporoz ilacı
randomrastgele
random sampleistatistik bir bütünü temsil edecek şekilde seçilmiş örnek grup
randomizationrandomizasyon
Rappaport classification, for lymphoma(onk, pat) lenfomalar için Rappaport sınıflaması
rashras onkojeni
ratehız, oran
rationisbet, oran
rationalrasyonel; mantıklı, akıllı
rectosigmoid(anat) kalın bağırsağın rekto-sigmoid bölümü,
rectosigmoid carcinomarekto-sigmoid bölge kanseri
rectovaginal septum(anat) rektovajinal septum
remodellingyeniden biçimleme
remoteuzaktan kontrol
Renal(onk, pat) böbrek adenomu,
renal adenocarcinoma(onk, pat) böbrek adenokanseri,
renal cell carcinoma(onk, pat) böbrek hücreli kanser,
renal disorders(c) böbrek transplantasyonu,
renal pelvic carcinoma(onk, pat) böbreğin pelvis bölümünün karsinomu,
renal vein(anat) böbrek toplar damarı
Reninrenin
Reoxygenation(rt) ışınlanan dokunun yeniden oksijenlenmesi
Repair(onk) tamir
Replacementeksik olanı yerine koyma tedavisi
Replication(g) kromozomların kendini kopya etmesi
Repolarizasyonrepolarizasyon; yeniden kutuplaşma
Repopulation(onk) repopülasyon
reproductive functionsüreme organ fonksiyonları
reproductive organsüreme organları
Rhabdomyoma(onk, pat) rabdomiyom; selim çizgili kas tümörü
rhabdomyosarcoma(onk, pat) rabdomiyosarkom, habis bir çizgili kas tümörü
second-look laparotomy(onk) tedavi sonucunu görmek için ikinci defa laparotomi yapmak
segmentectomy(c) bir segmentin (akciğer) cerrahi yolla çıkarılması
serotonin antagonists(f) serotonin antagonistleri
serous carcinoma(onk, pat) seröz karsinom
serous carcinoma/tumor of ovary(onk, pat) overin seröz karsinomu/tümörü
serous cystadenocarcinoma(onk, pat) seröz kistadenokarsinom
sertoli cell tumor(onk, pat) sertoli hücreli tümör
sertoli cellstestiste bulunan sertoli hücreleri
sertoli-leydig cell tumor(onk, pat) sertoli- leydig hücreli tümör
sertraline(f) sertralin; yeni bir antidepresif ilaç
sigmoids harfi şeklinde, (anat) makattan kalın bağırsağa çıkan şeklindeki ara kısmı; sigmoid
sigmoidoscopysigmoidoskopi
siliconsilikon
simulation(rt) simülasyon; taklit,
simulation unit(rt) radyoterapide simülasyon için kullanılan ünite
small cell carcinoma(onk, pat) küçük hücreli kanser
small cell lung cancer/carcinoma(onk, pat) küçük hücreli akciğer kanseri
small cell osteosarcoma(onk, pat) küçük hücreli osteosarkom
small cell sarcoma(onk, pat) küçük hücreli sarkom
small cell tumor(onk, pat) küçük hücreli tümör
small intestine(anat) ince bağırsak
solitarykemiğin soliter miyelomu,
solitary nodulesoliter (tek) nodül
southern blot hybridizationhücrelerden DNA çekerek genomik değişikliği saptayan teknik
spermsperm sayısı
spermatic(anat) sperma kordonu
spinal astrocytomas(onk, pat) omurilik astrositomları,
spinal axis tumors(anat) omurilik kanalı,
spinal canal tumors(anat) omurilik,
spinal cord compressionomurilik kompresyonu, omurilik sıkışması,
spinal cord injuriesomurilik hasarları,
spinal cord tumors(anat) belkemiği sinirleri,
spinal tumors(anat) spinal kolon, belkemiği, omurga
spindle(onk, pat) iğ hücreli karsinom,
spindle-cell neoplasms(onk, pat) iğ hücreli tümörler
spine(anat) omurga, belkemiği
splanchniciç organlara ait
spleen(anat) dalak
splenectomy(c) dalağın cerrahi yolla çıkartılması
splenic(anat) dalak veni
splenitisdalak iltihabı
splenomegalydalağın büyümesi
Stein-Leventhal syndromeStein-Leventhal sendromu
stemkök hücre transplantasyonu
stenosisstenoz; darlık
stentstent
stereotactic needle biopsystereotaktik iğne biyopsisi
stereotactic radiation therapy(rt) beyin tümörlerinin tedavisinde uygulanan bir çeşit radyoterapi
sterilitysteritite, kısırlık
stromal tumors(onk, pat) stromadan kaynaklanan tümörler
T-cell receptor(s)T-hücre reseptör (leri)
T-lymphocytesT-lenfosit hücreleri
tachy-önek; hızlı
tachycardiataşikardi, takikardi; hızlı kalp atımı
tachypneataşipne; hızlı solunum
talctalka maruz kalma
tamoxifen(f, onk) tamoksifen
tampontıkaç; tampon; pamuk veya sünger gibi maddelerden yapılmış olan ve kanamayı durdurmak veya sekresyonu emdirmek için kullanılan şey
testicle(anat) testis; husye, haya,
testicular cancer(onk, pat) testisin germ hücreli tümörleri
testis(anat) testis, erkeklik torbası
testosteronetestosteron; erkeklik hormonlarından biri
thalidomide(f) talidomid, multipl myelom tedavisinde kullanılan bir ilaç
thallium(nt) talyum,
thallium-201(nt, rt) talyum-201; bir radyoaktif madde,
thallium-201 scanning(nt) talyum-201 sintigrafisi,
thallium-labeled(nt) talyum işaretli
theca cells(onk, pat) teka hücreli tümörler
therapeutic(onk) terapötik kazanç faktörü,
therapeutic index(onk) tedavi indeksi
therapytedavi
thermalısı ışınları
thermo-önek; ısı
thermographytermografi
thermoluminescence dosimetry(rt) radyoterapide kullanılan bir çeşit absorbe doz ölçümü
thermometrytermometre
thermonucleartermonükleer
thermoplastic(rt) radyoterapi simülasyonunda hasta immobilizasyonunu sağlamak için kullanılan termoplastik kalıp
thermoradiotherapyısı ve radyoterapinin beraber uygulanması
thermotherapyısıyla tedavi
thermotoleranceısıya tolerans
thiabendazole(f) tiyabendazol
thoracotomy(c) torakotomi
thorax(anat) toraks
thorium(nt) toryum; doğal bir radyoaktif madde
thorotrast(r) eskiden radyolojide kullanılan bir opak madde
three-D, three-dimensionalüç boyutlu
three-dimentional conformal irradiation(rt) üç boyutlu konformal ışınlama
three-dimentional treatment planning(rt) üç boyutlu tedavi planlaması
threshold dose(rt) eşik doz
thrilltrombositopeni
throat(anat) boğaz, gırtlak
thrombocytopenic purpuratrombositopenik purpura
thrombocytosistrombositoz; kanda trombositlerin artması
thromboembolic complicationstromboembolik komplikasyonlar
thromboembolismtromboembolizm
thrombolysistromboliz; pıhtı çözülmesi, pıhtı erimesi
thrombolytictrombolitik tedavi
thrombophlebitistromboflebit
thrombopoietintrombopoetin
thrombosistromboz
thrombustrombüs; damarı tıkayan pıhtı
thymus(anat) timus,
thymus-dependent (T) lymphocytestimus kökenli lenfositler
thyroid(onk, pat) tiroidin anaplastik karsinomları,
thyroid cancer(anat) tiroit kıkırdağı,
thyroid click(onk, pat) tiroidin foliküler adenomları,
thyroid follicular carcinomas(onk, pat) tiroidin foliküler hücre kökenli karsinomları,
thyroid medullary carcinomas(onk, pat) tiroidin medüller karsinomları,
thyroid neoplasmstiroit hastalığına bağlı ekzoftalmi ve orbital değişiklikler,
thyroid papillary cacinomas(onk, pat) tiroidin papiller karsinomları,
thyroid stormtiroit krizi
thyroidectomy(c) tiroidektomi; tiroit bezinin cerrahi yolla çıkarılması
thyroiditistiroit bezi iltihabı
thyrotoxicosistirotoksikoz
thyrotropintirotropin
thyrotropin-releasing hormonetirotropin salgılatan hormon
thyroxinetiroksin
tibia(anat) tibia
time, dose, fractionation (TDF) factors(rt) radyoterapide zaman-doz ve fraksiyon faktörleri
time-dose relationships(rt) radyoterapide zaman-doz ilişkisi
topoisomerasetopoizomeraz
topoisomerase I and IItopoizomeraz I ve II
topoisomerase interactive drugs(f) topoizomerazı etkileyen ilaçlar
topoizomerase II inhibitorstopoizomeraz II inhibitörleri
topotecan(f, onk) topotekan; over ve küçük hücreli akciğer kanserleri tedavisinde kullanılan kemoterapötik ilaç
trachea(anat) soluk borusu
trachealsoluk borusu iltihabı
tracheobronchial mucous glands(anat) trakeobronşiyal müköz bezler
tracheobronchial treetrakeobronşiyal yapı
tracheoesophageal fistulatrakeoözafajiyal fistül
tracheoesophageal puncturetrakeoözafajiyal delik
tracheostomy(c) soluk borusunu cilde açma ameliyatı
tracheotomy(c) soluk borusunu yarma operasyonu
trendelenburg positiontrendelenburg pozisyonu
tributyrintributirin
tropical spastic paraparesistropik spastik paraparezi
Trousseau sign/syndromeTrousseau belirtisi/sendromu
truncus(anat) trunkus; gövde
tuber(anat) yumru, ufak ur
tubercle(anat) tüberkül; ufak ur, kabarcık, şişlik
tuberculosistüberküloz (verem)
tuberous(anat) kabarcık veya urla kaplı, tümsekli
tuberous sclerosistüberoskleroz
tubular carcinoma of breast(onk, pat) memenin tübüler karsinomu
tumor ablationtümörün yokedilmesi (ablasyonu) ,
tumor antigenstümör antijenleri
tumor associated antigenstümör ile ilişkili antijenler
tumor biologytümör biyolojisi
tumor cellstümör hücreleri
tumor doubling time(onk) tümörün iki katına ulaşması için geçen süre
tumor lysis syndrome(onk) tümör lizis sendromu
tumor markerstümör işaretliyicileri, belirteçleri
tumor necrosis factortümör nekroze edici faktör
tumor nodetümör nodülü
tumor promoterstümör destekliyicileri
tumor radiobiologytümör radyobiyolojisi
tumor recurrencetümör nüksü
tumor seedingtümör ekilmesi
tumor supressor genestümör süpresör genleri
tumor vaccinestümör aşıları
tumor volume(onk, rt) tümör volümü
tumor, tumourtümör, ur, yumru
tumor-infiltrating lymphocytestümör infiltre edici lenfositler
tumorectomy(c) tümörün cerrahi yolla çıkarılması
umbilical(anat) umbilikal arter,
umbilical cord(anat) göbek kordonu,
umbilical cord blood (stem cell source)göbek kordon kanı (kök hücre kaynağı) ,
umbilical veins(anat) umbilikal venler; göbek venleri
umbilicus(anat) umbilikus; göbek
un-önek; ız, gayri
unableaciz, beceriksiz
unbiasedönyargılı olmayan; tarafsız, yan etkenlerden etkilenmeden yapılan
ureter(anat) üreter; idrar yolu
ureteralüreter yapışıklığı
ureterectomy(c) üreterektomi
ureterosigmoidoscopy(r) üreterosigmoidoskopi
ureterosigmoidostomy(c) üreterosigmoidostomi
ureterovesical junction(anat) üreter-mesane bileşkesi
urethaneüretan
urethra(anat) üretra
urethralüretra nekrozu,
urethral stricture(anat) üretra sfinkteri,
urethrectomy(c) üretranın cerrahi yolla çıkarılması
urethritisidrar yolu iltihabı
urethrocystography(r) üretrosistografi
urethroscopeidrar yolunun içini gösteren alet
urinalysisidrar tahlili
urinogenitalidrar yolları veya tenasül uzuvlarına ait
urothelial tumorsüroteliyal tümörler
urticariaürtiker
uterine(anat) utero-sakral ligamentler
uterus(anat) rahim
uveal melanoma(onk) gözün uvea bölgesi melanomu
uvula(anat) küçük dil, dilcik
VAC chemotherapy/regimen(f, onk) özellikle ewing sarkomunda kullanılan kemoterap rejimi
vaginectomy(c) vajinektomi; vajenin cerrahi yolla çıkarılması
valvular heart diseasevalvüler kalp hastalığı
valvulitiskalp kapakcık ilhihabı
vasculardamarlı, damarsal,
vascular disordersdamar geçirgenliği,
vascularitydamarlanma
vasculitisvaskülit; damar iltihabı
vasectomy(c) vazektomi; meni kanalının kapatılması ameliyatı
vasoactive drugs(f) vazoaktif ilaçlar
vasoactive intestinal peptidesvazoaktif intestinal peptidler
vasoconstrictordamar daraltan ilaç veya sinir
vasodilatordamar genişleten ilaç veya sinir
venous lesions, radiation-induced(rt) radyasyon sonucu gelişen toplardamar lezyonları
VIP chemotherapy, testicular cancer(f, onk) testis kanserlerinde kullanılan VİP kemoterapisi
Virchow node(onk) batın tümörlerinde supraklaviküler bölgede lenfadenopati (metastaz) in gelişmesi
Virchow-Trosier nodes, hepatocellular carcinoma(onk) hepatosellüler kanserlerde Virchow-Trosier düğümleri
virilismkadında erkeklik özelliklerinin görünmesi
virilizationvirilizm, kıllanmada artış
VP-16 (etoposide)(f, onk) bir kemoterapötik ajan (ilaç)
vulvovaginal carcinoma(onk) vulvo-vajinal karsinom
Wegener granulomatosis(onk) Wegener granülomatozisi
wheezinghırıltılı solunum
Whipple triad/ procedure(c, onk) pankreas habis tümörlerinde görülen bulgular/ uygulanan cerrahi operasyon
white blood cell countWoringer-Kolopp hastalığı
Working Formulation Classification(onk) Working Formulation Sınıflaması
World Health Organization, WHO(c) yabancıdan alınarak yapılan doku nakli
x-ray therapy(rt) X-ışınları ile yapılan radyoterapi
x-rays(r, rt) röntgen ışınları
xero-ön ek; kuru
xerodermaderiyi kurutup kabuklaştıran bir hastalık
xeroderma pigmentosum(onk) kseroderma pigmentosum; ciltte çoklu prekanseröz lezyonlar ve kanserlerinin oluştuğu genetik bir hastalık
xerosis, salivary gland radiotherapy(rt) tükürük bezleri ışınlamasından sonra ortaya çıkan ağız kuruluğu
xerostomiaağız kuruluğu
yolk sac tumors(onk, pat) yolk sak tümörleri, yumurta kesesi tümörleri, endodermal sinüs tümörleri
yttrium-90(nt, rt) radyoaktif itriyum; brakiterapide kullanılan bir radyoaktif madde
Zollinger-Ellison syndromeZollinger Ellison sendromu; kanda gastrin hormonunun artışına sebebiyet veren tümörün oluşturduğu tabloya verilen ad
zosterZona hastalığı